Terör örgütü PKK/YPG, ilk toplumsal bildirisini 2014 yılında kabul etmiş ve ardından 2016 ve 2018 yıllarında yapılan eklemelerle güncellemişti. Ancak 13 Aralık 2023'te ilan edilen yeni bildiri, örgütün radikal sol fikirlerle, etnik ırkçılık ve demokrasi makyajıyla öne çıkan tehlikeli bir metin olarak değerlendiriliyor. Kamışlı'daki PYD ofisinde tasarlanan bu bildiri, örgütün bölgedeki resmi yönetim organizasyonu tarafından kabul edildi.
Demokratik Makyaj: PKK/YPG'nin Yeni İsim Tercihi
Bildirideki en dikkat çekici noktalardan biri, Suriye'nin adının "Suriye Arap Cumhuriyeti" yerine "Suriye Demokratik Cumhuriyeti" olarak değiştirilmesi ve bu devlete bağlılık belirtilmesi oldu. Kürt muhalif unsurlar ve Kürt Ulusal Konseyi, Arap tanımına karşı çıkarken, örgütün ayrılıkçı bir gündemden uzak olduğunu iddia ediyor. Ancak uzmanlar, bu değişikliğin gerçekte hangi politikaları işaret ettiğini değerlendiriyor.
Kadın Hakları ve Dil Politikaları
Yeni bildiride kadınlara dair birçok madde eklenerek, tüm sözde meclislere yüzde 50 kadın kotası getirilmiş ve mevcut eş başkanlıklara kadın atamaları yapılmış. Aynı zamanda Arapça, Kürtçe ve Süryanice'nin resmi dil olarak kabul edildiği belirtiliyor. Ancak, bu dil politikalarının Arap Türkmen ve diğer etnik grupları göz ardı ettiği görülüyor.
PKK/YPG'nin Türkiye'ye Karşı Kararlılığı
Bildirinin 36. maddesinde, terör örgütü PKK/YPG'nin Türkiye himayesi altındaki bölgeleri geri alma kararlılığına vurgu yapılıyor. Henüz isim belirtilmemiş olsa da, bu bölgelerin başta Zeytin Dalı ve Fırat Kalkanı Harekatı bölgeleri olduğu tahmin ediliyor.
Çocuk Hakları ve Aşiret Politikaları
Bildiride çocuk haklarının korunduğu iddialarına rağmen, örgütün binlerce çocuğu silah altına aldığı biliniyor. Ayrıca, aşiret geleneklerine karşı yürütülecek politika, özellikle Arap aşiretlerinin isyan hareketleriyle birlikte eleştiriye açık hale geliyor.
PKK/YPG'nin Türkiye Himayesindeki Bölgelerdeki Planı
Bildirinin en çarpıcı maddelerinden biri olan 129. madde, terör örgütünün Türkiye'nin himayesindeki bölgeleri işgal etmesi durumunda demografik değişimi ele alıyor. Bu madde, terör örgütünün kontrolündeki bölgelerde demografik değişimi zorlama çabasına işaret ediyor.
