Netanyahu'nun Savaş Kabinesini Feshetmesi ne ifade ediyor? Netanyahu'nun Savaş Kabinesini Feshetmesi ne ifade ediyor?

Dağıstan Özerk Cumhuriyeti'nde yaşanan son terör saldırısı, bölgenin karmaşık etnik yapısının ve siyasi hassasiyetlerinin bir yansıması olarak değerlendiriliyor. Prof. Dr. Selçuk Duman, Dağıstan'daki bu olayı inceledi ve olayın ardındaki derin anlamları açıkladı.

Dağıstan, Rusya Federasyonu'na bağlı ancak büyük ölçüde etnik olarak çeşitlilik gösteren bir bölge konumunda. Kumuk, Nogay, Azerbaycan Türkü ve Kafkas Türkmeni gibi Türk kökenli grupların yanı sıra, Avarlar gibi diğer etnik gruplar da bölgede yaşamaktadır. 

Bu tanımla konuya başlamamın nedeni Dağıstan’da radikal terörize grupların zemin bulma imkanına sahip olabilme olasılığına vurgu yapmak ve geçiş güzergahı oluşturabileceği gerçeğini ortaya koymaktı. Derbent hattının Rusya’nın önemli bir ticaret güzergahı olduğu da hatırlanmalıdır. Ancak her ne kadar bu zemin mevcut olsa dahi bu terör olayını sadece buradaki nüfusun niteliğine bağlamak ya da komşu ülkelerden bu anlamda sızma gerçekleştirilerek yapılan bir eylem olarak görmek doğru değildir. Çünkü Rusya Devlet Başkanı Putin’in kendi coğrafyasında güç kullanarak Rusya’yı istikrarlı hale getirme girişimi ya da Avrasya coğrafyasında Çarlık Rusya’sı ve Sovyet Rusya’sı tarihi arka planına atıfla, "Hegemonik İstikrar Teorisine" uygun olarak Rusya Federasyonu’ndan kopan topraklara müdahil olması bir noktaya kadar örtülü kabul görmüştü. Hatta Kırım'ın işgali ve uluslararası hukuka aykırı olarak gerçekleştirilen referandum ve ilhak girişimleri dahi ciddi bir tepki ile karşılanmamıştı.

Ancak Rusya'nın Avrupa'ya yönelik yayılmacı yaklaşımları, Ukrayna'da başlayan ve Moldova, Litvanya, Letonya ve Estonya'nın toprak iddiasına dönüşen girişimleri, Doğu ve Güney Çin Denizlerindeki faaliyetleri, Arktik bölgede askeri yığınak yapılması, Amerika kıtasındaki adımları, bu faktörler Rusya'nın küresel istikrar eşiğini aştığını gösteriyor. Rusya'nın neden hibrit savaş niteliğinde bir saldırı, hatta saldırılarla karşı karşıya olduğunun arka planını aramamız gerekiyor.

Bu konuda uluslararası düzeyde faaliyet gösterebilen ve çeşitli terör aparatlarını kullanabilen istihbarat örgütleri zaten sınırlıdır. Dağıstan Bölgesinde Rusya istihbarat örgütü başkan yardımcısı daha birkaç gün önce bir toplantı yaparak buradaki tehdit beklentisini aslında deşifre etmişti. Ancak belli ki bu tehdidin önlenmesi konusunda ellerinde yeterince bilgi yokmuş. Bu konuda ilk akla gelen örgüt, Rusya’da benzer terör eylemlerinde bulunmuş DEAŞ ve onun uzantılarıdır. Ayrıca Federal Güvenlik Servisi Başkan (FSB) Yardımcısının Mahaçkale’deki toplantısı sırasında yaptığı DEAŞ değerlendirmesi ve DEAŞ üyelerine yönelik operasyon da hatırlanmalıdır.
 

Kaynak: AA-Anadolu Ajansı