İran ve İsrail arasındaki gerilim, son saldırıyla birlikte yeni bir aşamaya girdi. İran'ın İsrail'e yönelik misilleme saldırısı, bölgede önemli bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor.

Ukrayna Barış Zirvesi: Dayanışma mı, Barış mı? Ukrayna Barış Zirvesi: Dayanışma mı, Barış mı?

İsrail, son yıllarda İran'ı hedef alarak nükleer tesisler ve yetkililer dahil olmak üzere bir dizi saldırı gerçekleştirmişti. Ancak İran'ın genellikle siber saldırılar veya sınırlı füze saldırılarıyla cevap verdiği görülüyordu. İran'ın tepkileri genellikle sembolik kalırken, İsrail'in İran'ı hedef alan saldırıları devam etti.

Ancak 1 Nisan'da İsrail'in Şam'daki İran Elçilik kampüsünü hedef alması, durumu farklı bir boyuta taşıdı. Bu saldırıda 7'si İranlı 13 askeri yetkili hayatını kaybetti ve diplomatik dokunulmazlık ihlal edildi. İsrail'in bu adımı, İran ve İsrail arasındaki angajman kurallarını ve caydırıcılık dengesini sarsarak, tüm bölgeyi etkileyen bir gerilim yarattı.

İran'ın saldırıya cevabı ise beklenenden daha şiddetli oldu. 13 Nisan'da İran, yüzlerce kamikaze dron ve füzelerle geniş çaplı bir saldırıyı doğrudan İsrail topraklarına yönlendirdi. Ancak, ittifak hava kuvvetlerinin müdahalesiyle Irak ve Ürdün üzerinde düşürülen saldırı araçları, İsrail'e ulaşmadan etkisiz hale getirildi. İsrail hava savunma sistemlerini aşabilen sadece birkaç füze, cüzi hasara neden oldu. Bu saldırı, bölge ülkelerinin de İsrail'in savunmasına yardımcı olmasıyla sonuçlandı.

İran'ın İsrail'e yönelik bu misilleme saldırısı, bölgede yeni bir döneme işaret ediyor. Gerilimin artması ve doğrudan çatışma ihtimali, tüm bölgeyi ve Türkiye'yi de yakından ilgilendiriyor. Uluslararası toplum, bu gelişmeleri yakından takip ederken, İran ve İsrail arasındaki gerilimin daha da tırmanmasını önlemek için çaba harcamaktadır. Ancak, bölgedeki durumun giderek karmaşıklaşması, daha fazla tedirginlik yaratmaktadır.

Kaynak: AA-Anadolu Ajansı