İstanbul Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dr. Öğretim Üyesi Abdullah Musab Şahin, İsrail'in Filistin işgaline yönelik UAD'deki davada Türkiye ile birlikte 52 ülkenin yapacağı sunumların önemini değerlendirdi.

UAD'de Güney Afrika'nın açtığı ve İsrail'in Gazze'deki askeri harekatının soykırım niteliğinde olduğu iddiasını taşıyan davanın yanı sıra, BM Genel Kurulu'nun talebi üzerine Kudüs'ün durumu ve İsrail'in işgalinin hukuki sonuçlarının tespit edilmesine yönelik bir danışma görüşü talebi bulunuyor. Bu çerçevede, 19 ve 26 Şubat 2024 tarihleri arasında 52 devlet ve 3 uluslararası kuruluş, UAD'nin talebine ilişkin sözlü beyanlarda bulunacak.

Casuslukla Mücadelede Yeni Düzenlemeler Gündemde Casuslukla Mücadelede Yeni Düzenlemeler Gündemde

Türkiye'nin de müdahil olduğu dosyaya 57 yazılı beyan sunulduğu görülüyor. Türkiye'nin beyanlarında, İsrail'in 1967'den itibaren işlediği insan hakları ihlalleri ve Kudüs ile Batı Şeria'daki durumunun ele alınması bekleniyor.

UAD'nin vereceği danışma görüşü bağlayıcı olmasa da, BM yargı organı tarafından verilecek olması ve geniş katılımın sağlanması önem arz ediyor. Bu durum, İsrail'in uzun yıllara yayılan insan hakları pratiğinin geniş çapta değerlendirilmesini sağlayarak önemli bir adımı temsil ediyor.

Kaynak: AA-Anadolu Ajansı