İstanbul'da, dünya genelinde yaşanan gıda güvenliği krizinin Türkiye için bir fırsata dönüştürülmesi üzerine Büyükelçi Ömer Faruk Doğan önemli değerlendirmelerde bulundu.

Son yıllarda dünyada yaşanan çeşitli krizler, özellikle tarım sektörünün stratejik önemini bir kez daha ortaya koydu. Kovid-19 salgını, Rusya-Ukrayna savaşı ve İsrail’in Gazze işgali gibi olaylar, gıda ve tarım sektörlerini ciddi şekilde etkiledi. Bu süreçte, tarımsal üretimde azalma ve maliyetlerde artış gibi sorunlar ortaya çıktı.

Küresel enflasyonun düşüş eğilimine girmesine rağmen, gıda fiyatlarındaki artış devam ediyor. Özellikle gelişmekte olan ülkelerde yüksek gıda fiyatları, gıda güvensizliğini ve yoksulluğu artırıyor. Bu durum, tarım sektörünün stratejik önemini bir kez daha vurguluyor.

Avrupa Birliği'nde yaşanan gıda krizi, Fransız çiftçilerin tepkisine neden oldu. AB'nin tarım politikalarındaki kısıtlamalar ve ticaret anlaşmaları, tarım sektörünü olumsuz etkiliyor. Bu durum, tarımın stratejik önemini bir kez daha gösteriyor.

Türkiye, tarım alanında önemli bir potansiyele sahip bir ülke olarak öne çıkıyor. Mevcut politikaların desteklenmesi ve çiftçilerin doğru bilgilendirilmesi, atıl tarım arazilerinin verimli hale getirilmesini sağlayabilir. Bu durum, tarımsal üretimin artırılmasına ve gıda güvenliğinin sağlanmasına katkı sağlayabilir.

Asya Pasifik'te yeni güvenlik mimarisi: "Küçük Satranç Tahtası" Asya Pasifik'te yeni güvenlik mimarisi: "Küçük Satranç Tahtası"

Türkiye, dünya tarım krizini fırsata çevirme potansiyeline sahiptir. Tarım sektöründe yapılan doğru yatırımlar ve politika destekleri, ülkenin tarımsal üretimde lider bir konuma gelmesine olanak tanır. Bu nedenle, ülkemizin tarım sektörünü sürekli gündemde tutması ve çiftçileri desteklemesi büyük önem arz ediyor.

Kaynak: AA-Anadolu Ajansı