Son dönemde ekonomik anlamda zor günler geçiren Mısır, Avrupa Birliği'nin 8 milyar dolarlık destek paketi gibi dış yardımlarla geçici bir çözüm arayışında. Ancak bu çabalarda aceleci adımlar ve hesapsız girişimler dikkat çekiyor.
Avrupa Birliği'nin Mısır'ın istikrarını neden bu kadar önemsediğini anlamak için nüfusunun 110 milyonu aşması ve olası bir istikrarsızlık durumunda Avrupa'yı etkileme potansiyeli göz önünde bulundurulmalı. Bu durum özellikle düzensiz göçmen akınlarıyla ilgili kaygıları artırıyor.
Mısır'ın ekonomik sıkıntıları, dış politikada da daralma ve içe dönüklük yaratıyor. Özellikle Kovid-19 salgınıyla birlikte ekonomik sorunların derinleşmesi, işbirlikçi politikalara yönelmeyi gerektiriyor.
Mısır, dış politikada Türkiye ile olan ilişkilerinde bir değişime gidiyor. Uzun süren rekabetçi politikalardan vazgeçerek işbirliğine açık bir yaklaşım sergiliyor. Bu, özellikle bölgesel denge açısından önemli bir değişim olarak değerlendiriliyor.
Mısır'ın Körfez ülkeleri ve diğer dış kaynaklara olan ekonomik bağımlılığı, politikalarını etkiliyor. Ancak bu bağımlılık, bazı durumlarda Mısır'ın egemenlik tartışmalarına neden olabilecek adımlar atmaya zorluyor.
Mısır'ın ekonomik ve politik istikrarı, sadece ulusal değil, bölgesel ve küresel düzeyde önem taşıyor. Avrupa Birliği, IMF ve diğer dış kaynaklardan gelen destekler, kısa vadede rahatlama sağlasa da uzun vadeli çözümler gerekiyor. Mısır'ın karşılaştığı zorluklar, Batılı ülkelerin çıkarları temelinde değil, daha geniş kapsamlı bir yaklaşımla ele alınmalı.