Olayın arka planı nedir?
19 Mayıs günü Türkiye saatiyle 16.00 sıralarında İran haber ajansları, Cumhurbaşkanı İbrahim Reis'i taşıyan helikopterin kaza yaptığını bildirdi. İki ülkenin Azerbaycan sınırındaki Aras Nehri boyunca birlikte inşa ettiği Kız Kalesi Barajı'nın açılışını Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile birlikte yapmak üzere bölgeye gelen Reisi, Hudaferin ilçesinden Tebriz'e giderken helikopterle seyahat etmeyi tercih etti. Aralarında Cumhurbaşkanı ve Dışişleri Bakanı Emir Abdullahiyan'ın da bulunduğu beraberindeki heyet 3 helikopterle ayrılırken, İranlı yetkililer bir süre sonra Cumhurbaşkanı ve Dışişleri Bakanı'na ait helikopterin sert iniş yaptığını duyurdu.
İlk gelen haberde Reis ve uçakta ulaşıldığı ve herhangi bir can kaybının yaşanmadığı yönünde olmasına rağmen haberin doğru olmadığı ilerleyen dakikalarda ortaya çıktı. Helikopterde Reis'in yanı sıra Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, Doğu Azerbaycan Valisi ve Tebriz Cuma İmamı da bulunuyordu. Cumhurbaşkanını taşıyan helikopterin Tebriz sınırları içindeki Öz köyü yakınlarında düştüğü kaydedildi. İçişleri Bakanı Vahidi, yaptığı açıklamada, kötü hava koşulları nedeniyle havadan arama kurtarma operasyonunun gerçekleştirilemediğini ancak ülkede arama kurtarma çalışmalarının tüm gücüyle devam ettiğini belirtti.
Cinayet veya kaza suçlamaları nasıl okunmalı?
Her ne kadar herhangi bir bilgi, açıklama veya sorumluluk eksikliği olsa da İran'daki bu olay akıllara İsrail ile İran arasında son dönemde artan gerilimi getirdi. Düşmanlığın kurallarını önemli ölçüde artıran İran'ın 13 Nisan gecesi İsrail'e yönelik hava saldırısına İsrail'in yanıt vermediği, ABD'nin baskısıyla benzer bir tırmanışın yaşandığı görüldü. Eğer bu olay İsrail'e yönelik bir sabotajsa bunu inkar etmek çok kolay, olayın arka planını sadece iki taraf biliyor ve belki artan gerilim bir süreliğine de olsa yatışabilir.
Bir diğer senaryo ise komplo teorisine yakın olsa da bazı iç siyasi grupların işin içinde olduğu yönünde. Çok eski bir helikopterin kötü hava şartlarına sahip dağlık bir bölgede uçurulması kararı da bu söylentileri doğruluyor. Hudaferin bölgesinin sembolik önemi ve İran'ın üst düzey siyasi temsilcisi Seyyed Muhammed Merendi'nin olayın kamuoyuna açıklanmasının ardından Filistin direnişini paylaşması, olayın dışsal bir boyutunun da göz ardı edilemeyeceğine işaret ediyor. Ancak İbrahim Reis'in iç politika alanından tamamen uzaklaştırılması nedeniyle devrim lideri Ali Hamaney'in oğlu Mücteba Hamaney'in babasının yerine geçme şansı oldukça arttı.
Bu durum bölgeyi nasıl etkiliyor?
Normal bir kaza ise bölgeyi pek etkilemez. İran Anayasası'nın 131. maddesine göre, cumhurbaşkanının ölüm, görevden alınma, hastalık veya başka bir nedenden dolayı iki ay içinde göreve dönememesi halinde, birinci başkan yardımcısı, devrimcinin onayıyla cumhurbaşkanının yetkilerine sahip olur. Cumhurbaşkanı (birinci başkan yardımcısı), parlamento başkanı ve mahkeme başkanından oluşan üç üyeli konsey, 50 gün içinde yeni cumhurbaşkanının seçileceği erken seçimlere kadar ülkeden sorumlu. Yeni başkan bu şekilde seçiliyor. İran'ın tanıdık iç ve dış politikaları devam ediyor ve anayasaya göre İran'ın temel politikalarını belirlemek zaten cumhurbaşkanının değil, devrimci liderin sorumluluğunda. Sabotaj gerçekleşse bile kamuoyuna duyurulması pek mümkün olmadığından bölgesel kalkınma üzerinde fazla bir etkisi olmayabilir. Ancak son derece gergin ve hassas bölgesel dengelerde İran, 7 Ekim'den sonra İsrail'e cevap vermeye kalkarsa, ülkede ya da üçüncü bir ülkede İsrail hedeflerine karşı çok farklı eylemler görebiliriz..