1648'de Vestfalya Barış Anlaşması ile başlayan uluslararası sistem, zaman içinde Milletler Cemiyeti ve Birleşmiş Milletler gibi kurumlarla gelişti. Ancak, BM'nin çözüm getirmekte yetersiz kaldığı ve uluslararası krizlerin arttığı bir dönemde, küresel yönetişim sisteminde reform ihtiyacı gündeme geldi.
Nazilerin soykırımı sonrasında kurulan BM, daha sonra Bosna Hersek, Ruanda ve Darfur gibi krizlerde başarısız oldu. Arap Baharı sonrası yaşanan çatışmalar ve İsrail-Filistin sorunu, uluslararası toplumun BM'ye duyduğu güveni sarsmış durumda.
G-20 Dışişleri Bakanları Toplantısı'nda, uluslararası yönetişim sisteminin reform ihtiyacı masaya yatırıldı. Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Dünya 5'ten büyüktür" sözünü vurgulayarak BMGK'nın işlevsizliğine dikkat çekti.
BM'nin yetersizliği ve batı merkezli sistem, yeni ekonomik ve siyasi oluşumları teşvik etti. BRICS gibi örgütler, küresel dengeyi etkilemeye başladı. Batılı aktörler, kendi çıkarları doğrultusunda reform çağrıları yapmaya başladı.
BM'nin reforme edilmesi, küresel krizlere daha etkin çözümler bulunması açısından önemlidir. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Daha Adil Bir Dünya Mümkün" kitabındaki reform vizyonu, tüm üye devletlerin çıkarlarına hizmet eden, temsilde daha adil ve hesap verebilir bir yapıyı savunuyor.