Türkiye’nin en büyük depremi, 26-27 Aralık 1939 tarihinde Erzincan ilinde meydana gelen ve 7.9 büyüklüğünde olan bir depremdir. Bu deprem, Türkiye tarihinin en yıkıcı ve en ölümcül doğal afetlerinden biri olarak kayıtlara geçmiştir.

Türkiye’nin en büyük depreminin nedenleri

Türkiye’nin en büyük depreminin nedeni, Anadolu levhasının kuzeybatı yönünde hareket etmesi ve Arap levhasının kuzey yönünde hareket etmesi sonucunda oluşan tektonik gerilimdir. Bu gerilim, Doğu Anadolu Fay Hattı boyunca birikerek, Erzincan ilinin güneyindeki Kemah ilçesinin 20 km güneybatısında kırılmaya neden olmuştur. Bu kırılma, yer kabuğunda yaklaşık 400 km uzunluğunda ve 100 km genişliğinde bir yarık oluşturmuştur. Bu yarık, Erzincan ilinin merkezini ve çevre ilçelerini etkilemiştir.

Şanlıurfa’da Sıcakların Kurtarıcısı: Serinletici Urfa Lebenisi Şanlıurfa’da Sıcakların Kurtarıcısı: Serinletici Urfa Lebenisi

Türkiye’nin en büyük depreminin etkileri

Türkiye’nin en büyük depreminin etkileri, hem yerel hem de ulusal düzeyde çok büyük olmuştur. Deprem, Erzincan ilinin neredeyse tamamını haritadan silmiştir. Depremden sonra yapılan araştırmalara göre, Erzincan ilindeki binaların %90’ı yıkılmış veya ağır hasar görmüştür. Depremde hayatını kaybedenlerin sayısı 32.962 olarak belirlenmiştir. Bu sayı, Erzincan ilinin o dönemki nüfusunun yaklaşık %40’ına denk gelmektedir. Depremde yaralananların sayısı ise 100.000 civarındadır. Depremde evsiz kalanların sayısı ise 200.000’i aşmıştır.

Deprem sadece Erzincan ilini değil, çevre illeri ve hatta komşu ülkeleri de etkilemiştir. Depremden sonra meydana gelen artçı sarsıntılar ve heyelanlar, Erzurum, Sivas, Malatya, Elazığ gibi illerde de can ve mal kaybına neden olmuştur. Deprem ayrıca Irak, Suriye ve İran gibi ülkelerde de hissedilmiştir.

Türkiye’nin en büyük depreminin sonuçları

Türkiye’nin en büyük depreminin sonuçları, hem insani hem de ekonomik açıdan çok ağır olmuştur. Depremden sonra Erzincan ilinin yeniden inşası için büyük çaba harcanmıştır. Devlet tarafından acil yardım ve kredi sağlanmıştır. Uluslararası toplum da Türkiye’ye destek vermiştir. Birleşmiş Milletler, Kızılhaç, Kızılay gibi kuruluşlar bölgeye yardım malzemesi ve personel göndermiştir.

Deprem aynı zamanda Türkiye’nin deprem gerçeğiyle yüzleşmesine ve depreme karşı önlem almaya yönelik bir farkındalık yaratmıştır. Depremden sonra yapılan araştırmalar, Türkiye’nin fay hatları üzerinde kurulu olduğunu ve her an büyük bir deprem riski taşıdığını ortaya koymuştur. Bu nedenle, Türkiye’de deprem yönetimi konusunda yeni yasalar çıkarılmış, deprem bölgesi haritaları güncellenmiş, deprem sigortası zorunlu hale getirilmiş, depreme dayanıklı yapı standartları belirlenmiş ve deprem eğitimi verilmiştir.

Kaynak: (Araştırma Yazısı)