Vibes, İngilizce’de “vibe” kelimesinin çoğul halidir. Vibe, “belirli bir his, titreşim, enerji, duygu” anlamına gelir. Vibes ise bu kelimelerin çoğul halini ifade eder. Vibes, internet ortamında, fotoğraf paylaşımları sırasında veya bir ortamın havasını tarif etmek için sıkça kullanılan bir terimdir.
Vibes nasıl kullanılır?
Vibes, genellikle bir kişi, bir yer veya bir durum hakkında hissedilen duyguları anlatmak için kullanılır. Vibes, olumlu veya olumsuz olabilir. Vibes, aynı zamanda bir kişi veya bir yerin enerjisini, atmosferini veya ruh halini de yansıtabilir.
Örneğin, “I’m getting good vibes from this place.” cümlesinde vibes kelimesi, “Bu yerden iyi hisler alıyorum.” şeklinde anlaşılabilir. Bu cümle, konuşan kişinin bu yerin kendisine iyi geldiğini, keyifli olduğunu veya güven verdiğini ifade eder.
Bir başka örnek olarak, “Don’t kill my vibe.” cümlesinde vibes kelimesi, “Keyfimi bozma.” şeklinde anlaşılabilir. Bu cümle, konuşan kişinin mutlu, rahat veya eğlenceli olduğunu, ancak karşısındaki kişinin bunu bozmak istediğini ifade eder.
Vibes nereden gelir?
Vibes kelimesi, İngilizce’de “vibration” kelimesinin kısaltmasıdır. Vibration, “titreşim, sarsıntı, heyecan” anlamına gelir. Vibration, fiziksel olarak bir cismin hareketini veya ses dalgalarını ifade ederken, mecazi olarak da bir kişinin duygularını veya ruh halini ifade eder.
Vibes kelimesi, 20. yüzyılın ortalarında, caz müziği ile popülerleşti. Caz müzisyenleri, titreşimli bir ses çıkaran bir müzik aleti olan "vibraphone"u kullanmaya başladılar. Vibraphone, “vibe” olarak da kısaltıldı. Bu aletin sesi, caz müziğinin ruhunu ve enerjisini yansıttı. Bu nedenle, caz müzisyenleri ve hayranları, birbirlerine “vibes” göndererek, müziğin duygusunu paylaştılar.
Vibes kelimesi, zamanla, sadece caz müziği ile sınırlı kalmadı. Diğer müzik türleri, kültürler ve sosyal gruplar da vibes kelimesini kullanmaya başladı. Vibes, günümüzde, internet ortamında, fotoğraf paylaşımları sırasında veya bir ortamın havasını tarif etmek için yaygın bir şekilde kullanılan bir terim haline geldi.
