Narin Güran'ın babası Arif Güran, kızının ölümüne ilişkin gezetecilerin sorularını yanıtladı. Savcılığa verdiği ilk ifadesinin de son ifadesinin de aynı olduğunu söyleyen Arif Güran, ''Temennim kızımın sağ bulunmasıydı. Kızımın şu an bir mezarının olması bile devletin bir çabasıdır'' dedi.

''Yalan haberlerle, dedikodularla kızımın acısını yaşayamıyorum'' diyen Baba Güren, şunları söyledi:

''Devlet kimden şüpheleniyorsa alabilir’’

''Rabbim onların da evine bu ateşi düşürsün. Çekirdek bir aileydik. Kim bizden ne istedi. Lüks, şatafatlı bir hayatımız yok. Neticede soruşturma devam ediyor. Siz nasıl bilgi alıyorsanız biz de devletten öyle bilgi alıyoruz. Devlet kimden şüpheleniyorsa... Devlet bugün beni de alabilir, onu da alabilir. Devlet herkesi alabilir. Beni de alabilir. Bu soruşturmanın selameti için devlet herkesi alabilir. Bu soruşturma bitene kadar bütün köy de alınabilir. Netice olarak bu işi devlet çözecek. Ben buna inanıyorum. Devlet kızımın kanını yerde bırakmayacak.

''Valiliğin, bakanlığın yaptığı açıklamalar ne ise doğrudur, başka şeyler yalandır''

"4. Uluslararası STK Fuarı" başladı "4. Uluslararası STK Fuarı" başladı

Şüphelendiğim biri olsaydı zaten ben jandarma ile paylaşmışım. Ben jandarmadan habersiz bir şey yapmadım. Bu devletin işidir. Benim işim değildir. Devlet Allah’ın izniyle her şeyi çıkarak. Savcılarımız her şeyi çıkaracak. Sadece şu an beklemedeyim. Bazı insanlar, benim ailem içinde çok fazla yorumlar yapıyor. Valiliğin, bakanlığın yaptığı açıklamalar ne ise doğrudur. Başka şeyler yalandır. Oğlum bir defa yakalandı. Bir defa bırakıldı. Bir daha alınır, bırakılır. Bu neticede devletimizin ve savcılarımızın işidir, benim işim değildir. Kim yakalanıyorsa yakalansın. Netice olarak bu soruşturmanın gitmesi için herkes yakalanabilir.

''Biz o kadar bilseydik, kızımızı devletten önce bulurduk’’

O şahıs (Nevzat Bahtiyar) her akşam gelip, camide yanıma oturan bir insan. İnsanların çirkin yüzü görünmüyor maalesef. Devlet öyle diyorsa öyledir. Dört beş tane çelişkili ifadeleri var. Bu da savcılarımızın işidir. Biz o kadar bilseydik, kızımızı devletten önce bulurduk. Demek ki devlet bulduğu için bu devletin sorunudur. Benim sorunum değildir. Köy yaklaşık 90 hanelik. 5-6 tane ayrı soy isimde yaşayan insanlar var. Herkes yüzyıllardır bu köyde. Netice olarak neyin ne olduğunu ben bilmiyorum. Bilseydim, zaten söylerdim. Savcılarımızdan Allah razı olsun. Elinden gelini yapıyorlar. İnanıyorum adalet yerini bulacak. Türk halkı benim kızıma sahip çıkmıştır. Devlet, katili ortaya çıkaracaktır. Sosyal medya çok fazla yalan, dolan, küfür... ayıptır. Herkesin bir şerefi vardır. Şu an biz Türkiye Cumhuriyeti’nde yaşıyoruz. Hiçbir şey ortada kalmayacak.''

Kaynak: ANKA