Kuduzun insanlık tarihinin en eski ve ölümcül hastalıklarından biri olduğunu belirten Doç. Dr. Çelik, "Kuduz, tarihin en eski hastalıklarından biridir ve eski uygarlıkların yazıtlarında bile yer almaktadır. Hastalığın yayılmasının engellenmesi için hayvanların kontrol altında tutulması gerekmektedir. Özellikle Asya ve Afrika'da yaygın olan kuduz, her yıl on binlerce kişinin ölümüne neden oluyor ve bu ölümlerin %40'ı 15 yaş altı çocukları etkilemektedir. Ülkemizde de halen kuduz vakaları görülebilmektedir" dedi.
Kuduzun genellikle tilki, kurt ve çakal gibi yabani hayvanlarla temas sonucu bulaştığını, ancak köpeklerin de önemli bir risk faktörü olduğunu vurgulayan Çelik, "Kuduz, merkezi sinir sistemini enfekte ettikten sonra klinik belirtiler ortaya çıktığında %100 ölümcül bir hastalıktır. Bu nedenle, kuduz şüphesi olan durumlarda hemen koruyucu tedaviye başlanmalıdır" diye ekledi.
Tedbir olarak yapılması gerekenler arasında iyi bir yara temizliği, antibiyotik tedavisi, tetanoz ve kuduz aşısı ile immünglobulin uygulanmasının bulunduğunu belirten Çelik, özellikle temas sonrası proflaksi gereken durumların önemine dikkat çekti. "Fare, tavşan gibi hayvanların ısırıkları genellikle düşük risk taşır, ancak kuduz riski olan hayvanlarla temas durumunda mutlaka aşı takvimine uyulmalıdır" dedi.
Doç. Dr. Çelik ayrıca hastane personeline yönelik düzenlediği bilgilendirme toplantısında, kuduz hastalığı, aşısı ve korunma yöntemleri hakkında detaylı bilgi verdi.
mahreç: HRÜ Basın