Hava yoluyla kolayca bulaşan bir virüs hastalığı olan kızamık, genellikle ateş, öksürük, burun akıntısı ve gözlerde kızarıklık gibi belirtilerle kendini gösterir. Hastalığın seyri, döküntünün başlamasından önceki günlerde ve sonrasında en bulaşıcı dönemini yaşar. Koplik lekeleri olarak adlandırılan küçük beyaz noktalar, kızamık teşhisinde önemli bir işarettir. Hastalık ayrıca yüksek ateş ve karakteristik döküntülerle de kendini gösterir, özellikle döküntü kulak arkasından başlayarak yüze ve vücuda yayılır.
Kızamık tedavisinde, hastanın 10 gün boyunca izole edilmesi ve ateş düşene kadar yatak istirahati önerilir. Ayrıca, hastanın şikayetlerine yönelik tedavi uygulanır. Ancak, bakterilere bağlı komplikasyonlar gelişmediği sürece antibiyotik tedavisi önerilmez. Kızamığa karşı korunmanın en etkili yolu, zayıflatılmış canlı virüs aşısı uygulamasıdır. Özellikle 15 aylık çocuklara tek doz aşı yapılır ve salgın dönemlerinde ise 9 aylıktan büyük tüm çocuklara aşı yapılabilir.
Kızamık geçiren bir çocuğun öksürüğünün kötüleşmesi, balgam çıkarması veya döküntü başladıktan sonra huzursuzluk, gerginlik, sayıklama veya şiddetli kasılmaları olması durumunda derhal bir doktora başvurulmalıdır. Ayrıca, işitme güçlüğü veya kulak ağrısı gibi belirtiler varsa, orta kulak iltihabı gelişmiş olabilir ve acilen bir sağlık uzmanına danışılmalıdır.
Kızamık, doğru tedavi ve erken müdahale ile yönetildiğinde genellikle hafif seyreder ve komplikasyon riski azalır. Bu nedenle, belirtiler ortaya çıktığında veya kızamık aşısı hakkında bilgi almak istendiğinde bir sağlık profesyoneline danışmak önemlidir.