Kafirun Suresi, Hz. Peygamber’in inkarcılarla şirk ve sapkınlıkta birleşemeyeceğini, iman ile şirkin ayrı şeyler olduğunu, bu iki inanç sistemi arasında bir uzlaşmaya gidilmesinin mümkün olmadığını kesin bir üslupla ifade eder. Bu yüzden sureye Kafirun adı verilmiştir. Kafirun, inkarcılar anlamına gelir.
Kafirun Suresi’nin Fazileti ve Önemi
Kafirun Suresi’nin fazileti ve önemi hakkında pek çok hadis-i şerif vardır. Bu hadislerden bazıları şunlardır:
· Resulullah (sav) şöyle buyurmuştur: “Kim Kafirun Suresi’ni okursa, Allah ona Kur’an’ı okumuş gibi sevap verir.” (Tirmizi, Fezailu’l-Kur’an, 9)
· Resulullah (sav) şöyle buyurmuştur: “Kim Kafirun Suresi’ni her gece okursa, Allah onu her türlü beladan korur.” (İbn-i Kesir, Tefsiru’l-Kur’ani’l-Azim, VIII/472)
· Resulullah (sav) şöyle buyurmuştur: “Kim yatağına girince Kafirun Suresi’ni okursa, Allah ona yeterli bir koruyucu gönderir.” (Ebu Davud, Edeb, 100)
Bu hadislerden anlaşıldığı üzere, Kafirun Suresi’nin okunması hem dünya hem de ahiret hayatı için büyük faydalar sağlamaktadır. Kafirun Suresi, imanın şirkten uzak tutulmasını öğütler ve tevhid inancını pekiştirir. Bu sureyi okuyan kişi, Allah’ın rızasını kazanır, günahlarından arınır ve belalardan korunur.
Kafirun Suresi’nin Arapça yazılışı ve Türkçe okunuşu şöyledir:
بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ قُلْ يَٓا اَيُّهَا الْـكَافِرُونَۙ ﴿١﴾ لَٓا اَعْبُدُ مَا تَعْبُدُونَۙ ﴿٢﴾ وَلَٓا اَنْتُمْ عَابِدُونَ مَٓا اَعْبُدُۚ ﴿٣﴾ وَلَٓا اَنَا۬ عَابِدٌ مَا عَبَدْتُمْۙ ﴿٤﴾ وَلَٓا اَنْتُمْ عَابِدُونَ مَٓا اَعْبُدُۜ ﴿٥﴾ لَـكُمْ د۪ينُكُمْ وَلِيَ د۪ينِ ﴿٦
_
Bismillâhi’r-Rahmâni’r-Rahîm.
1- Kul yâ eyyuhe’l-kâfirûn.
2- Lâ a’budu mâ ta’budûn.
3- Ve lâ entum âbidûne mâ a’bud.
4- Velâ ene âbidun mâ abettum.
5- Velâ entum âbidûne mâ a’bud.
6- Lekum dînukum veliye dîn.
Kafirun Suresi’nin Türkçe anlamı ise şöyledir:
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla.
1- De ki: Ey kâfirler.
2- Ben sizin taptıklarınıza tapmam.
3- Siz de benim ibadet ettiğime ibadet edecek değilsiniz.
4- Ben de sizin taptıklarınıza tapacak değilim.
5- Siz de benim ibadet ettiğime, ibadet edecek değilsiniz.
6- Sizin dininiz size, benim dinim bana.
Kafirun Suresi’nin Tefsiri
Kafirun Suresi’nin tefsiri hakkında farklı görüşler vardır. Bazı alimler, surenin Mekke’de, bazıları ise Medine’de indiğini söylemişlerdir. Mekke’de indiğini söyleyenler, Mekkeli müşriklerin Hz. Peygamber’e gelerek “Bize rabbinin soyunu anlat” dediklerini, bunun üzerine bu surenin indiğini bildiren rivayetleri delil getirmişlerdir (Ahmed b. Hanbel, Müsned, V/133-134). Medine’de indiğini söyleyenler ise yahudilerle hıristiyanların Hz. Peygamber’e yönelttikleri Allah hakkındaki sorulara bir cevap olmak üzere Cebrail’in Hz. Peygamber’e gelip “Kul yâ eyyuhe’l-kâfirûn” suretini okuduğunu bildiren rivayetleri delil göstermişlerdir (Taberi, Camiu’l-Beyan, XXX/213-214; Razi, Mefatihu’l-Gayb, XXXII/225). Ancak surenin üslubu ve içeriği Mekke döneminde indiği izlenimini vermektedir.
Surenin konusu, iman ile şirkin ayrı şeyler olduğu ve bu iki inanç sistemi arasında bir uzlaşmaya gidilmesinin mümkün olmadığıdır. Surede Hz. Peygamber’in inkarcılarla şirk ve sapkınlıkta birleşemeyeceği kesin bir üslûpla ifade edilmekte ve inancın şirkten uzak tutulması hedeflenmektedir. Surede geçen “din” kelimesi hem inanç hem de yaşayış anlamına gelmektedir. Buna göre suredeki son âyet, “Sizin inancınız ve yaşayışınız size, benim inancım ve yaşayışım bana” şeklinde anlaşılabilir. Bu âyet, dinî hoşgörüyü ifade etmekten ziyade, dinî ayrılığı ortaya koymaktadır. Bu ayrılık, tevhid ile şirk arasındaki ayrılıktır. Bu ayrılıkta bir uzlaşma aramak boşunadır.