İlişkilerde kontrol etme isteği üzerine açıklamalarda bulunan psikolojik danışman Öztürk konu ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Hayatın özü belirsizliktir. Belirsizliği istemiyor ve onu bilinen bir hale getirmek istiyoruz. Fakat belirsizliği yok etmeye çalıştığımız her an kaygılanırız. Gelecekle ilgili ya felaket senaryoları kuruyor ya da olumsuz olarak etiketlediğimiz duygular yaşayacağımızı düşünüyoruz. Problemler hayatımızda hep olacaktır. Problemlerle ne yapacağımızı bilmediğimiz için sürekli kontrol etmeye çalışıyoruz, bu çabanın bizi çok yorduğunu görmüyoruz bazen.
DEĞİŞİM İÇİN BUNLARI YAŞAMAK GEREKİYOR
Anlam ve amaç kaybı yaşamak insanları paniğe sokar oldu. Hasar almak, üzülmek, problem yaşamak istemiyoruz oysa değişim için bunların hepsini yaşıyor olmamız gerekir. Birden fazla gerçeklikle karşı karşıya kalmak yaşadığımızı gösterir bize. Güçsüzlüğümüzü, ölümlülüğümüzü ve yetersizliğimizi kabul etmemiz gerekir. Olanı olduğu haliyle kabul etmek her zaman kolay değildir. Örneğin, ilişkilerde taraflardan biri diğerini sürekli olarak kontrol etmeye çalıştığını düşünelim. Bu kişi neyi kurguluyor olabilir? Aldatılmayı engellemek olabilir, uygun bir aday haline getirip çevreden takdir kazanmak isteyebilir, kendisini her zaman sevmesini veya terk etmemesini isteyebilir.
TAKDİR TOPLAMAK İÇİN YAPILANLAR DOĞRUMU
Aslında kişinin en çok korktuğu şeyi kaybetmemek için bir savaşa girer. Kişi güvensiz bir ailede büyümüşse aldatılmaktan korkabilir, sürekli yetersiz hissettirilmişse en uygun eş adayını getirerek takdirleri toplamak isteyebilir, ebeveynleri tarafından hiç sevgi görmemişse bir başkası tarafından sevilmek ve sevilebileceğine inanmak isteyebilir. Hep istediği gibi davranırsa karşı tarafın artık onun kuklası olduğunu ve bu ilişkiden heyecan duymayacağını unutur. Korkuları sevgilerinin önüne geçer. Neyi kaybetmekten korkuyorsak onunla sınanacağımızı bilmeden çabalarlar. İfadelerini kullandı.
Mahreç: Haber Merkezi