Harran Üniversitesi, geçtiğimiz günlerde öne sürülen cinsel istismar ve fuhşa zorlama iddiaları nedeniyle eleştirilerin odağı haline geldi. Ancak, üniversite bu vahim iddiaları soruşturmak yerine, konuyu kamuoyuna duyuran Ruha TV ve BFZ Türk Muhabiri Gazeteci Elif Nur Yıldış’ı hedef alarak dava açma kararı aldı.
Yerel basında geniş yankı uyandıran haberde, Harran Üniversitesi’nde bazı öğrencilerin öğretim görevlileri tarafından cinsel istismara uğradığı ve fuhşa zorlandığı öne sürülmüştü. Bu iddialar kamuoyunda infial yaratırken, üniversite’den konuya dair yeterli bir açıklama gelmedi.
Elif Nur Yıldış, yerel bir gazeteci olarak Şanlıurfa basınında bu iddiaların ayrıntılarını paylaşırken, haberinde konuşulan konunun kaynakların (GAP Gündemi) ifadelerine yer vererek olayların henüz iddia niteliği taşıdığını belirtmişti. Ancak, Harran Üniversitesi haberin irdelenmesi ve iddiaların soruşturulması yerine, gazeteci Yıldış hakkında hukuki süreç başlattı.
KAMUOYUNDAN ÜNİVERSİTEYE TEPKİ
Bu gelişme, hem yerel halktan hem de insan hakları savunucularından büyük tepki topladı. Birçok kişi, üniversitenin öne sürülen iddialarla ilgili detaylı bir soruşturma başlatması gerekirken, basın mensuplarını susturma yöntemlerini eleştirdi. Sosyal medyada da gençlerin güvenliği ve öğrenci hakları üzerine çok sayıda paylaşım yapılarak, üniversite yönetiminin tavrının kabul edilemez olduğu dile getirildi.
GAZETECİLİK ÜZERİNDE BASKI ENDİŞESİ
İfadesi alınmak üzere hakkında yakalama kararı çıkartılan, Elif Nur Yıldış, hakkındaki dava süreciyle ilgili açıklamada bulundu. Gazeteci Elif Nur Yıldış “ Ben bir gazeteciyim ve asli görevim kamuoyunda yer alan iddiaları doğru, tarafsız, yorumsuz bir şekilde haber yapmak. Söz konusu haber de sadece benim görev aldığım kanal, haber sitesi veya şahsi sosyal medyamda da değil birçok basın yayın kuruluşunda yer aldı. İddia ve habere konu olan Üniversite kamuoyuna tek bir açıklama yapmayarak iddiaları kuvvetli şüphe haline getirmişti. Kadın ve çocuk cinayetleri ile genç kızlarımızın zorla fuhuşa sürüklendiği günümüzde bir gazeteci ve duyarlı bir vatandaş olarak görevimi yaptığım için ifadem alınmak üzere yakalama kararı çıktı. Savcı karşısına çıkıp ifademi verip takipsizlik kararı istedim. Ben görevimi yaptım basına yapılan bu ve bunu gibi baskılar hiçbir gazeteciyi durduramaz biz kamuoyunu doğru ve tarafsız şekilde bilgilendirmek için görevdeyiz”ifadelerini kullandı
Yerel basın özgürlüğü ve kamu yararına yapılan habercilik üzerindeki baskılar söz konusu tartışmanın odak noktası haline geldi. Öne sürülen iddiaların bir an önce bağımsız bir şekilde soruşturulması gerektiğine vurgu yapıldı.
Mahreç: Haber Merkezi