Entübasyon, hastanın kendi başına yeterli oksijen alamadığı veya solunum yolunu koruyamadığı durumlarda uygulanır. Bu durumlar, kalp durması, akciğer hastalıkları, nörolojik hastalıklar, bilinç kaybı, yaralanma, zehirlenme, genel anestezi gibi nedenlerle ortaya çıkabilir. Entübasyon, hastanın ciğerlerine hava ve oksijen pompalayan bir solunum cihazına bağlanmasını sağlar. Bu sayede, hastanın hayati fonksiyonları korunur ve iyileşmesi için zaman kazanılır.

Entübasyonun işleyişi

Entübasyon, genellikle acil servis, yoğun bakım veya ameliyathane gibi ortamlarda yapılır. Hastaya, işlem sırasında acı duymaması ve kaslarının gevşemesi için anestezik ilaçlar verilir. Hastanın kafası geriye yatırılır ve laringoskop adı verilen bir aletle soluk borusu görüntülenir. Ardından, endotrakeal tüp adı verilen bir tüp, ağız veya burun yoluyla soluk borusuna yerleştirilir. Tüpün doğru yere geldiği, baloncukla şişirilen bir manşetle sabitlenir. Tüpün diğer ucu, ventilatör adı verilen bir solunum cihazına bağlanır. Hastanın akciğerlerine giren ve çıkan havanın miktarı ve basıncı, cihaz üzerinden ayarlanır ve izlenir.

Entübasyonun riskleri

Entübasyon, hayat kurtarıcı bir işlem olmasına rağmen, bazı riskleri de vardır. Bu riskler arasında, ağız, dil, diş, gırtlak veya soluk borusunda yaralanma, kanama, enfeksiyon, kusmuk veya tükürüğün akciğerlere kaçması, akciğerde sönme, uzun süreli entübasyona bağlı olarak doku hasarı, solunum cihazından ayrılamama gibi komplikasyonlar sayılabilir. Bu riskler, hastanın durumuna, entübasyonun süresine ve kalitesine, solunum cihazının ayarlarına ve bakımına bağlı olarak değişir. Bu nedenle, entübasyon işlemi, deneyimli ve eğitimli sağlık personeli tarafından yapılmalı ve hastanın durumu sürekli olarak takip edilmelidir.

Türkiye, Avrupa'da Genç Nüfusuyla Farkını Ortaya Koyuyor Türkiye, Avrupa'da Genç Nüfusuyla Farkını Ortaya Koyuyor

Kaynak: (Haber Merkezi)