M.Ö. 4 bin yılına denk gelen Sümerler’den bile öncesine dayanan Göbeklitepe’de  yaşayan insanlar buluntulara göre henüz tarım ile uğraşmaya başlamamış Ancak bulunan heykeller, sütunlar, anıtlar bölgenin ilk dini merkez olduğunu gösterildiği biliniyor. Doğal ortamında hiç dokunulmadan bugünlere gelen Göbeklitepe ilk günki gibi durduğu biliniyor.

TARİHİN SIFIR NOKTASI

İlk kez 1963 yılında, Türk ve Amerikan bilim adamlarının yaptığı bir yüzey araştırması sırasında tespit edildi. Bu çalışmayla ilgili sonuçlar, Peter Benedict tarafından 1980 yılında yayımlandı.

Tarlasını süren bir çiftçinin 1986 yılında bulduğu heykeli Şanlıurfa Arkeoloji Müzesi’ne teslim etmesiyle Göbeklitepe’ somut bulgulara ulaşıldı.  1994'te bölgeyi ziyaret eden Prof. Dr. Schmidt ise Göbeklitepe'deki üst kısımları görünen taşların neolitik döneme ait olduğunu raporlamasıyla 1995-2006 yıllarında Şanlıurfa Müze Müdürlüğünün başkanlığıyla Alman Arkeoloji Enstitüsünden Prof. Dr. Harald Hauptmann, daha sonra Schmidt ve ekibinin katılımıyla kesintisiz kazı çalışmaları gerçekleştirildiği biliniyor.

2007 yılında Prof. Dr. Schmidt Göbeklitepe’nin kazı çalışmaları başkanlığı verilmiş bu dönemde gerçekleştirilen çalışmada insanlık tarihi için önemli ipuçları ortaya koymuştu. 

Bölgede 8-30 metre çapında dairesel ve dikdörtgen şekilli dünyanın en eski tapınak kalıntıları ve yaklaşık 12 bin yıl öncesine ait olduğu belirtilen 65 santimetre uzunluğunda insan heykeli gibi çeşitli tarihi eserler bulunmuş, elde edilen buluntular bölgenin ‘‘ tarihin sıfır noktası’’ olarak nitelendirilmesiyle dünyanın gözünün bölgeye çevrilmesini sağlanılmıştı.

2011 yılında UNESCO Dünya Kültür Miras Geçici listesine alınmış kazı başkanı Schmidt Göbeklitepe’nin kalıcı miras listesine geçmesi konusunda ilgili kurumlarla çalışmalara destek vermiştir.

GÖBEKLİTEPE TAPINAK MI?

Göbeklitepe, MÖ 10. bin yılın sonlarından MÖ 9. bin yıllarına ait bir tarih öncesi alanı olup yeryüzündeki ilk inanç merkezi olarak nitelendirilmekle birlikte bölgede yaklaşık 20 adet tapınak tespit edilmiş, şu ana kadar 6 adet tapınak gün ışığına çıkartılmıştır.  Bu tapınaklar ritüel amaçlı kullanılmış olabileceğini söyleyen bilim adamları ritüellerinin ne olduğunu ve nasıl yapıldığını henüz tam olarak bilinmemektedir.

GÖBEKLİTEPE’DE NEDEN ‘T’ YAZIYOR

Dünyanın en önemli ve gizemli arkeolojik alanı olarak bilinen Göbeklitepe’de en merak edilen konulardan biride ören yerinin içinde bulunan ‘T’ şekline benzeyen uzun sütunlardır.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: ''İki komşu ülke olarak geleceğimize yön verecek mühim kararlar aldık'' Cumhurbaşkanı Erdoğan: ''İki komşu ülke olarak geleceğimize yön verecek mühim kararlar aldık''

Bu sütunlar’ın en büyüğü 16 ton olduğu açıklanmıştır. Bilim adamlarının devam ettirdiği çalışmada 3-6 metre arasında değişen bu sütunları kollarını açmış insan figürüne benzettiklerini fakat henüz kesin bir bilgi olmadığını dile getirdiler. Bu dikili taşların bazılarını üzerinde ise kemer yada peştamal gibi kabartmalı aksesuar figürlerinin işlenmiş olduğu görüldü.  Bazı sütunlarda ise aslan, tilki, ceylan, yaban domuzu, yaban öküzü, yılan, kuş, böcek ve örümcek gibi hayvan figürlerinin bulduğunu bu figürlerin öyküsel bir anlatım içerdiği düşünülmektedir.

43. SÜTUN GİZEMİ

Her sütunda farklı motif ve sırların olduğu yapılarda en ilginç ve en dikkat çekici sutun olarak adlandırılan 43. Sütundur. Bu sütunun incelemesi sırasında başsız erkek modeline rastlanmış olup özellikle bu sütunun yanına bırakılan başsız heykel yada heykel başlarının ölüm yada ata kültüyle ilgili ip uçları bardırdığı biliniyor

‘T’ ŞEKİLLİ BÜYÜK DİKMELER KİMLERİ TEMSİL EDİYOR

Büyük ‘T’ şekilli dikmeler insanı temsil ettiğini belirten bilim adamları vücuttan koparılıp dikili taşların yanına yerleştirilen gerçek boyutta olan insan kafası heykelleri önemli kişileri temsil ettiğini düşündüklerini belirtti. Klaus Schimdt bu noktayı şu şekilde yorumlamıştır; ‘‘Gerçekçi boyutta yapılan taş heykeller belli ki o toplumdaki güçlü bireyleri ifade etmektedir. Yani gerçek kişilere atıfları vardır. Büyük T şekilli antropomorfik heykellerin ise yüzleri yoktur, ancak üzerindeki diğer şekillerden insan temsili olduğunu anlarız. Ancak açıktır ki T şekilli büyük dikme taşlar, gerçek kişilere atfen yapılan daha doğal insan heykellerinden daha büyük ve önemli kişileri temsil etmektedirler. Temsil ettikleri kişiler o dönem dünyada olmayan ya da var olmamış soyut kişiler olabilir. Bununla birlikte yapının inançla ilgili bağlamına bu iki farklı insan tasvirinin karşılaştırılması büyük katkı sunar.’’

GÖBEKLİTEPE’DE HAYVAN KALINTILARI

Göbeklitepe’de insan ve sütunlar’dan sonra hayvan kemiklerine de ulaşılmıştır. Ulaşılan kemiklerin hepsinin yabani hayvanlara ait olduğu bildirilmiştir. Bulunan hayvan kemiklerinden bahsedecek olursak 20 civarında memeli, 20 civarında kuş türü ve 2 balık türüne ait 42’den fazla cins’e rastlandığı belirtilmiştir.

 M.Ö CEYLAN

 Göbeklitepe’de birçok hayvan kalıntısına rastladıklarını söyleyen bilim adamları Kirpi, kurt, tilki, gelincik, alaca sansar, porsuk, yabani kedi, leopar, yaban domuzu, alageyik, kızıl geyik, yabani eşek, yaban öküzü, yabani koyun, yabani keçi, trakya gelengisi, hint gerbili, kısa kuyruklu bandikut faresi, yabani tavşan, çöl faresi ve pek çok farklı kuş türü gibi çok çeşitli hayvan türlerine ait binlerce kalıntı olduğunu söylemiş bunların içinde urfa’nın simgelerinden biri olan ceylanlarında o zamana ait olduğunu en çok ceylan ve yabani öküz kalıntılarının olduğunu belirtmiştir.

‘‘TARİH’İN SIFIR NOKTASI’NA’’ YOĞUN İLGİ

Ziyarete açıldığı 2018 yılında üst koruma çatısı yapım çalışmları nedeniyle bir kısmı ziyarete  kapalı kalan ören yerini o dönem yaklaşık 70 bin kişi ziyaret etmiştir. 2019 yılı ‘‘Göbeklitepe Yılı’’ ilan edilmesiyle 412 bin 378 ziyaretçi ağırlayan ören yeri önemli bir sayıya ulaşmıştır.

2022 yılında ise kendi rekorunu kırarak 850 bin misafire ev sahipliği yapmıştır.

GÖBEKLİTEPE NERDE?

Tarihin en eski medeniyetinin yaşadığı Göbeklitepe Güneydoğu Anadolu Bölgesinin Şanlıurfa ilinde yer almaktadır.

Şanlıurfa kent merkezinin 18 kilometre kuzeydoğusunda, Örencik Köyü yakınlarında yer almaktadır.

Mahreç: Haber Merkezi

Muhabir: MEHMET NEZİR ŞEKER