Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ABD'ye yaptığı ziyarete ve ziyarette ABD Başkanı Donald Trump'ın yaptığı açıklamalara ilişkin konuştu. 7 Ekim 2023'te başlayan İsrail saldırılarını 100 yılın en ağır katliamı olarak niteleyen Erbakan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
''Gazze’de İsrail terör kabinesi, 50 binden fazla kadın, çocuk, yaşlı demeden sivili katletti dünyanın gözleri önünde canavarca saldırılar gerçekleştirdi. Bunları gerçekleştiren terör rejiminin başbakanı Netanyahu, Amerika ziyaretinde tarihin çok talihsiz anların şahitlik etmemize sebep oldu. Burada Trump’la görüşmesi ve arkasından yaptıkları basın toplantısında Trump’ın açıklamaları tarihin en talihsiz açıklamaları olarak nitelendirilebilecek açıklamalardır. İsrail terör kabinesinin başında tarihin acımasız soykırımlarından bir tanesine imzasını atarak yüzyılın canisi haline gelen Netanyahu, soykırım ve savaş suçlarına ilk günden itibaren ortak ettiği Amerika’dan yeni seçilen başkan Donalp Trump döneminde de en büyük desteği görmeye devam ediyor. Amerikan yönetimi kurulduğu günden itibaren bugüne kadar olduğu gibi bugün de Siyonist rejime hamilik yapmaya devam ediyor.
"Asıl amaç Panama’nın işgalinden söz edilirken Gazze’nin işgal edilmesidir"
Netanyahu’nun Amerika ziyaretinde bir kez daha görüldü ki ABD, İsrail ve Siyonizm için kurulmuştur ve Siyonist işgal planlarının hayata geçirilmesi için kurulmuş bir devlettir. Bunu Trump’ın açıklamalarıyla açık bir şekilde gördük. Terör ve savaş suçlusu katil, terörist Netanyahu’nun Amerika ziyaretinde gördük ki Trump, Grönland’tan, Meksika’dan, Kanada’dan, Panama’dan söz ederse etsin bunların hepsi göz boyama içindir ve asıl amaç Panama’nın işgalinden söz edilirken Gazze’nin işgal edilmesidir, Meksika Körfezi’nden bahsederken Gazze şeridini İsrail sahiline çevirmektir, Grönland’ı işgalden söz ederken Filistinlilerin binlerce yıllık yurdu olan Gazze topraklarını bu coğrafyaya sonradan gelen Siyonist göçmenlere açmaktan, onları Filistin topraklarına yerleşmekten bahsetmektedir.
"Trump, ikinci başkanlık döneminde de İsrail’in emrinde olduğunu açık bir şekilde göstermiştir"
Trump’ın birinci başkanlık döneminde Amerika, her zaman olduğundan daha da fazla bir şekilde Siyonizm’in emrindeydi. Trump’ın bir önceki başkanlık döneminde uluslararası hukuka aykırı bir şekilde Kudüs, İsrail’in başkenti olarak ilan edildi ve ABD İsrail büyükelçiliğini Kudüs’e taşıdı. Trump, ikinci başkanlık döneminde de İsrail’in emrinde olduğunu açık bir şekilde göstermiştir. Trump, katil Netanyahu’yu kabulünde sarf ettiği cümlelerle tarihin en derin kırılma anlarından bir tanesini başlatmış oldu. İsrail’in katliam şakşakçısı Trump, ‘Gazze’yi Amerika olarak biz devralacağız. Gazzelileri Ürdün ve Mısır’a göndereceğiz. Gazze’ye dünya vatandaşlarını yerleştireceğiz’ diyor. Trump, ‘Gazze artık bir Amerikan toprağı olacak’ diyor. Gazze’ye İsrailli işgalciler yerleştirilecek, Filistinlilerin yurdu Siyonist Yahudilere yurt olarak verilecek.
Kötü günler geride kaldı, en kötü günler kapıdadır. Ateşkes, Gazzelilerin gözyaşı dinsin diye değil, Amerikan işgal başlasın diye yapılmıştır. Trump’ın açıklamaları gerçeği açık şekilde ortaya koymaktadır. İsrail rehinelerini geri aldıktan sonra savaş ve işgal acımasız bir şekilde tekrardan devam edecek, asırlardır yürüttükleri büyük İsrail planı sürdürülmeye devam edecektir. Nerede kaldı uluslararası hukuk, insan hakları; batsın sizin medeniyetiniz, soykırıma sessiz kalan medeniyetiniz batsın. Önce aylar boyunca bombardımanla oradaki insanları katlettiler, şimdi de onları asıl sahibi oldukları topraklardan sürüp orayı İsrail’e vermek için bu planları yürütüyorlar.
"Türkiye’deki tüm Amerikan üsleri ve radarlarını bugünden tezi yok kapatmamız gerekmekte"
Trump işgal planını açıklamıştır ve katil Netanyahu’nun da bu açıklamalar karşısında ağzı kulaklarındadır. Trump’ın açıklamaları tam bir skandaldır, sessiz kalamayacağımız bir hukuk tanımazlıktır. Bu saldırgan ve Siyonist yaklaşım karşısında Türkiye’deki tüm Amerikan üsleri ve radarlarını bugünden tezi yok kapatmamız gerekmektedir. İsrail’e petrol başta olmak üzere tüm ticari ve stratejik sevkiyatları mutlaka ama mutlaka kesmemiz gereklidir. İsrail’le tüm diplomatik ilişkileri sıfırlamamız gereklidir. D8 üyesi ülkelerin ve tüm Müslüman ülkelerin ayağa kalkması ve bu küstah, siyonist yaklaşım karşısında yaptırımlar ortaya koyması gereklidir. Bunların ortaya konulabilmesi için de Türkiye’nin gerekli diplomatik girişimleri başlatması gereklidir. Trump’ın tehditlerine asla kulak asılmamalı; zulüm, işgal ve büyük İsrail planı karşısında konuşmak yerine adım atılması gereklidir.''
