Cringe, İngilizce bir kelime olmasına rağmen Türkçe’de de sıkça kullanılan bir terim haline geldi. Cringe, başkasının adına utanmak hissini ifade ediyor. Sosyal medyada paylaşılan videolar, fotoğraflar, yorumlar ve daha birçok şey için kullanılan cringe, özellikle Z kuşağı tarafından benimsendi.

Cringe, İngilizce’de “yaltaklanmak, yalakalık yapmak” anlamına geliyor. Ancak sosyal medya dilinde cringe, “başkasının adına utanmak, rahatsız olmak” şeklinde tanımlanıyor. Örneğin, bir videoyu izlerken ya da bir fotoğrafı görürken, paylaşımı yapan kişi adına utanç duyuyorsanız, bu hissi cringe olarak adlandırabilirsiniz. Cringe, aynı zamanda bir video, fotoğraf ya da yorum için de kullanılabiliyor. Örneğin, “Bu video çok cringe” ya da “Bu yorum cringe” gibi ifadeler sıkça karşılaşılan örnekler.

Cringe nereden çıktı?

Cringe, aslında çok eski bir kelime. İngilizce’de 13. yüzyıldan beri kullanılıyor. Ancak sosyal medya dilinde cringe, 2010’lu yıllarda popüler oldu. Özellikle YouTube’da “cringe compilation” adı verilen, izleyenleri rahatsız eden, utandıran ya da güldüren videoların derlendiği videolar yaygınlaştı. Bu videolar, genellikle sosyal medyada paylaşılan garip, komik, saçma ya da utanç verici videoları içeriyordu. Bu videolar, milyonlarca izlenme ve yorum aldı. Cringe, bu sayede sosyal medya diline yerleşti.

Genç yaşında idam edilen bir alim: Şehit İbrahim Edhem Genç yaşında idam edilen bir alim: Şehit İbrahim Edhem

Cringe kimler tarafından kullanılıyor?

Cringe, özellikle Z kuşağı tarafından sıklıkla kullanılıyor. Z kuşağı, 1995-2010 yılları arasında doğan, dijital çağın çocukları olarak tanımlanan kuşak. Z kuşağı, sosyal medyayı aktif olarak kullanan, yeni trendleri takip eden, kendine özgü bir dili olan bir kuşak. Cringe, Z kuşağının sosyal medyada gördüğü, beğenmediği, eleştirdiği ya da alay ettiği şeyleri tanımlamak için kullandığı bir terim. Cringe, Z kuşağının kendinden önceki kuşaklara, özellikle X kuşağına (1965-1980 arası doğanlar) ve Y kuşağına (1981-1994 arası doğanlar) karşı kullandığı bir terim de olabiliyor. Örneğin, Z kuşağı, X ve Y kuşaklarının sosyal medyada yaptığı paylaşımları, yorumları, davranışları cringe bulabiliyor.

Cringe nasıl kullanılıyor?

Cringe, hem bir sıfat hem de bir isim olarak kullanılabiliyor. Sıfat olarak kullanıldığında, “cringe” ya da “cringy” şeklinde yazılabiliyor. Örneğin, “This video is so cringe/cringy” ya da “That comment was cringe/cringy” gibi. İsim olarak kullanıldığında ise, “cringe” ya da “cringiness” şeklinde yazılabiliyor. Örneğin, “I felt a lot of cringe/cringiness while watching this video” ya da “The cringe/cringiness of this photo is unbearable” gibi. Cringe, ayrıca bir fiil olarak da kullanılabiliyor. Fiil olarak kullanıldığında, “cringe” ya da “cringing” şeklinde yazılabiliyor. Örneğin, “I cringed/cringed so hard when I saw this” ya da “He is cringing/cringing at his own joke” gibi.

Kaynak: (Haber Merkezi)