Bahar alerjisinin, bitkilerin polenlerine karşı hassas kişilerin geliştirdiği bir çeşit bağışıklık reaksiyonu olduğundan mevsim geçişlerinde bağışıklığını güçlendirmek ve bahar ayları hastalıklarına yakalanmamak isteyenler aktarların yolunu tutuyor.

Polenlerin neden olduğu bahar alerjisi, nezle, bronşlarda alerjik ve astım gibi hastalıklara neden olmaktadır. Bunlardan korunmak için tüketilmesi gerekenler hakkında  konuşan aktar Remzi Yağmurcu, bu aylarda yarpuz otu, Rezene çayı ve ada çayı tüketilmesi gerektiğini belirtti.

Bahar aylarında alerjik hastalıkların yaygın olduğunu belirten Yağmurcu, "Mevsim değişikliklerinde insanlarda zuhur eden alerjik hapşırmalar çok oluyor. Hava değişikliği mevsim geçişenliğinde bir çok insan hem nezle oluyor hem de hapşırmadan sonra bayağı bir vücut da ağırlaşıyor. Bunlara karşı bazı şifalı bitkiler kullanılıyor. Bu bitkilerden; yarpuz, rezene ve dağdağan yaprağı tüketilebilir. Bu bitkiler sütle de tüketilerek içilebilir. Ayrıca suyla kaynatıldıktan sonra sabah-akşam birer çay bardağını ılık içmek şartıyla mevcut olan mevsim geçişlerinde insanlarda zuhur eden rahatsızlıkları def eden özellikleri mevcuttur. Ayrıca ada çayı da tüketilebilir.” dedi.

"Ada çayı kesinlikle kaynatılmaz"

Yağmurcu, tavsiye edilen bitki çaylarının kullanımı hakkında bilgi vererek, "Ada çayı genelde ağız, boğaz iltihaplarında ve mevsim geçirgenliğindeki tahrişlere karşı birer tutam alınır ve kaynar suyun içine konulduktan sonra ağzı kapalı tutulur. Bundan sabah-akşam birer çay bardağı içilir. Ağzı kapalı tutulmasının asıl sebebi içindeki mevcut olan uçucu gazların havaya uçup mevcut olan faydayı yok etmemesi için 10 dakika ağzı kapalı tutulur ve süzüldükten sonra sade saf su ile içilir. Ada çayı kesinlikle kaynatılmaz. Ada çayı kaynatıldığı zaman içmek için fayda yerine zarar verme oranı yüksektir. Rezene çayı birer çay kaşığı ile alınır, kaynar suyun içinde demleme usulüyle de kullanabilir. Ayrıca 5 dakikalık kaynar suda kaynatıp içilebilir. Rezene çayını kaynatıp süzdükten sonra sade saf su içilir. Şifalı bitkilerden rezene, ada çayı, yarpuz tek başına kullanabilir ama genelde boğaz tahrişlerine karşı dağdağan rezene ve yarpuzu beraber tüketmeleri daha iyidir." ifadelerini kullandı.

Şifalı bitki çaylarının aşırı ve uzun vade kullanılmaması yönünde uyarıda bulunan Yağmurcu, "Genelde bu şifalı bitki çayları aşırı ve uzun vadede kullanılmaz. Bu şifalı bitkiler, azami iki hafta kullanılır. İki haftadan sonra bir üç gün ara verilir. Tabii ki kişi eğer bir hafta kullanırsa üç gün ara vermesi en faydalı olan şeklidir." diye belirtti.

"Mevsim geçişlerinde bitki çayları uzun vadede kullanılmaz"

Mevsim geçişlerinde en çok rastlanan hastalıklar ve bu hastalıklara karşı yapılması gerekenleri aktaran Yağmurcu, "Bulunduğumuz aylarda genelde ağız-boğaz ve hapşırma daha çok görülmektedir. Polen alerjisi olanlarda daha çok hapşırma görülmektedir. Bu hapşırmalara karşı da okaliptüs yağı kaynar suyun içine koyularak buğusuna eğilir. Aynı şekilde melisa yağı ve nane yağından üçer damla kaynar suyun içine damlatılarak buğusuna eğilir. Buğusuna eğildiği zaman 10-15 dakika bekletilir. Bu mevsim geçişlerinde uzun vadede kullanılmaz. En azından 1 veya 5 hafta arayla kullanılabilir. Çünkü her gün buğusuna eğildikleri zaman aşırı akıntı dimağ kuruluğu yapar. Tabi ki insan bu mevsim geçişlerinde kendisine dikkat edecek. Hasta olmamaya çalışacak. Hasta olduktan sonra da hemen tedaviye başlamalıdır." şeklinde kaydetti. 

Toplumda en sık görülen rahatsızlık: Baş ağrısı Toplumda en sık görülen rahatsızlık: Baş ağrısı

Mahreç: Haber Merkezi

Muhabir: İbrahim Halil İnce