Antalya'da 4,5 büyüklüğünde deprem Antalya'da 4,5 büyüklüğünde deprem

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun verilerine göre 2024’ün 11 ayında 375 kadın cinayeti işlendi, 233 şüpheli kadın ölümü gerçekleşti. Platformun Genel Temsilcisi Gülsüm Kav, kadın cinayetleri ve şüpheli kadın ölümlerine ilişkin ANKA Haber Ajansı’na değerlendirmelerde bulundu. Kav, 2024’te Türkiye’de şiddet ve geçim sıkıntısının kadınlar üzerinde bir baskı yarattığını belirterek, şunları kaydetti:

"2024 geride kalırken, yeni yıla kadınlar, nasıl ‘merhaba’ diyoruz, neredeyiz? Dünyada farklı coğrafyalarda, farklı mücadeleler devam etti, Batı’da Trump etkisinden yakın coğrafyalarda, Gazze’de, Filistin’e en son Suriye’ye ve İran ve Afganistan’da zorlu koşullarda mücadeleye kadar kadınlar direnmekten asla vazgeçmiyor, asla da yalnız yürümeyecekler.

"Lanzarote Sözleşmesi tam olarak uygulanırsa bunlar olmayabilir, Narin hayatta olabilirdi”

Biz de Türkiye’de iki ana meseleyle uğraştık. Şiddet maalesef en büyük meselemiz olmaya devam ediyor. Maalesef Ekim ayında tarihimizin en yüksek kadın cinayeti verisini açıkladığımız gibi, bu yıl sene sonunda son yılların en yüksek kadın cinayeti ve şüpheli kadın ölümü verisini açıklamak durumunda kalacağız. Şimdiden 600’ün üzerinde kadın, önlenebilir ölüm dediğimiz şekilde, en önemli özelliği önlenebilir olmaları olan kadın cinayetleri ve şüpheli ölümlerle hayatını kaybetti. Eğer İstanbul Sözleşmesi uygulansaydı, kadınlar hayatta kalacaktı. Buna bir de çocuklarımız eklendi. Narin’imizi kaybettik, farklı bir biçimde İzmir’de 5 çocuğumuzu kaybettik. Çocuklara uzanan şiddet ve istismar, maalesef ki bu yıla damga vurdu. Eğer Lanzarote Sözleşmesi tam olarak uygulanırsa bunlar olmayabilir, Narin hayatta olabilirdi.

"Dünyada da utanç taraf değiştirdi"

Tüm bunlar karşısında iyi olan bir şey de oldu. Dünyada da utanç taraf değiştirdi, Türkiye'de de bu şiddete karşı kuvvet taraf değiştirdi, Genç Feministler Federasyonu yepyeni bir kuvvet olarak ülkenin tüm üniversitelerine bu şiddete karşı cevap oluşturdu ve mücadeleyi büyüttü.

"Önümüzdeki sene de hem şiddete karşı hem de ekonomik koşullara karşı mücadelemiz devam edecek"

Bununla beraber ikinci ana meselemiz olan geçim sıkıntısında kadınlar doğrudan etkilendi. Asgari ücret kadınları doğrudan etkilemese bile meselemizde ama en çok düşük ücretle çalışanlar, asgari ücretle belki de daha altında çalışan kadınlar olduğu için, aynı zamanda aldığımız ücret biz evin içine girdiğimizde bize yüklenen işleri, bakım işlerini direkt belirlediği için, bizim için de doğrudan önemli. Kadınların bu konudaki mücadelesi de bu sene büyüdü ve daha da büyüyecek. Türkiye’de hem emeğin gücünün karşılığını alamama ayrıca istihdama kavuşamayan milyonlarca kadın olarak, önümüzdeki sene hem şiddete karşı hem ekonomik koşullara karşı mücadelemiz devam edecek ve daha da büyüyecek. Ve hem istihdama kavuştuğumuz eşit işe eşit ücret aldığımız, ayrıca hepimizin emeğinin hakkını aldığı en az 50 bin asgari ücret aldığımız ve eve girince de bakım işini eşit paylaştığımız bir toplumu yaratmak için, hayatta kaldığımız, yaşadığımız ve sadece nefes almak değil özgürce kararlarımızı vererek yaşadığımız bir yılı yaratmak için mücadeleyi daha da büyüteceğiz. Önümüze çıkan engelleri hep birlikte dayanışmamızla küçülteceğimiz, umudu büyüteceğimiz, bu hedeflerimize daha çok yaklaşacağımız bir yıl olmasını diliyor, herkese mutlu seneler diyorum."

Kaynak: ANKA