Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul’da Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen ''2024 yılı ihracat rakamlarının açıklanması'' programına katıldı. Erdoğan şöyle konuştu:
''Gazze ve Lübnan başta olmak üzere yakın çevremizde savaşların, katliamların ve çatışmaların eksik olmadığı zorlu bir yılı geride bıraktık. Tüm dünyanın gözleri önünde 15 aydır devam eden ve 50 bin masumun hayatına mal olan Gazze mezalimi içimizde büyük bir yara olarak 2025 yılında da içimizde kanamaya devam edecek. 2024’ün son haftalarında Suriye’ye doğan özgürlük ve adalet güneşinin 2025 senesinde savaş uçaklarının kararttığı Gazze semalarında da sökün etmesini yürekten temenni ediyorum. Suriye’de 13 yıl boyunca olduğu gibi 7 Ekim 2023’ten beri maruz kaldıkları zulüm karşısında Filistinli kardeşlerimizi de yalnız bırakmadık. Çeşitli kanallardan gönderdiğimiz 100 bin tonluk insani yardımla Gazzeli mazlumların yükünü bir nebze olsun hafifletmeye çalıştık. Filistin Devleti’nin daha fazla ülke tarafından tanınması için diplomatik alanda yürütülen tüm çabalara hem destek verdik hem de öncülük ettik. İsrail ile ticari işlemleri tamamen durduran tek ülke yine Türkiye olmuştur. Ayrıca Filistin Serbest Ticaret Anlaşması’nı genişletme müzakerelerimizi tamamlayarak hem Filistin halkının aldığımız karardan zarar görmemesini temin ettik hem de kendilerine ilave katkılarda bulunduk. Kış mevsiminin bastırmasıyla birlikte insani felaketin ağırlaştığı Gazze’de tek bir masumun daha hayattan kopartılmasına tahammülümüz yok. Bu anlayışla katliamların bir an önce durması ve kalıcı barışa giden yolun önünün açılması için yoğun gayret sarf ediyoruz.
''Almanya’daki olumsuz görünüm bizim açımızdan avro bölgesi için önemli bir risk unsuru''
2025 senesinde bizleri nispeten daha iyi bir yıl bekliyor. Ancak 2025 yılında küresel iktisadi faaliyetin toparlanmakla birlikte salgın öncesi ortalamalarının altında seyredeceği anlaşılıyor. OECD’nin tahminlerine göre dünya ekonomisinin 2024 yılını yüzde 3,2’lik büyümeyle kapatacağı, 2025 yılında ise yüzde 3,3’lük bir büyüme oranına ulaşacağı öngörülüyor. Amerikan ekonomisinin sırasıyla yüzde 2,8 ve yüzde 2,2 oranında Avro bölgesinin ise yüzde 0,8 ve yüzde 1,2 oranında büyümesi bekleniyor. En büyük ticaret ortağımız olan Almanya’daki olumsuz görünüm bizim açımızdan Avro bölgesi için önemli bir risk unsuru teşkil etmektedir. Ama kendimize yeni pazarlar, yeni ticaret ortakları bularak inşallah bu riski de minimize etmeye çalışacağız. Genel tabloya baktığımızda şunu net bir şekilde görebiliyoruz. Küresel mal ve hizmet ticareti 2025 yılı için olumlu sinyaller vermesine karşın çözüme kavuşturulamayan sıcak çatışmalar ve jeopolitik gerilimler sebebiyle daha tebdirli, temkinli hareket etmemizi elzem kılmaktadır.
''Ekonomimiz tam 17 çeyrektir kesintisiz büyüyor''
Küresel ekonomide ve bölgemizde yaşanan bütün bu zorluklara rağmen Türkiye hedeflerine doğru emin adımlarla ilerlemektedir. Yatırım, istihdam, üretim ve ihracat odaklı büyüme stratejimizle yeni başarı hikayeleri yazmaya devam ediyoruz. 2024 yılının üçüncü çeyreğinde yüzde 2,1 oranında büyüme kaydeden ekonomimiz tam 17 çeyrektir kesintisiz büyüyor. Böylece yılın ilk 9 ayında yüzde 3,2 oranında büyüme oranına ulaştık. 2023 yılında 1 trilyon 130 milyar dolar olan ekonomimiz 2024 yılının üçüncü çeyreğinde yıllıklandırılmış olarak 1 trilyon 260 milyar doları buldu. 2023 yılında 13 bin 243 dolar olan kişi başına gelirimizin 2024 yılında 15 bin doları aşmasını, 2025 yılında 17 bin dolar seviyesinin üzerine çıkmasını bekliyoruz.
2025 yılı için net ihracat ve sabit sermaye yatırımlarının da desteğiyle yüzde 4 büyüme oranına ulaşmayı hedefliyoruz. Üretimin güçlü etkilerinin son açıklanan istihdam verilerine de yansıdığını memnuniyetle ifade etmek isterim. İstihdam son 1 yılda 1 milyon 31 bin kişi arttı. İstihdam edilenlerin sayısı 2024 yılı Ekim ayında 32 milyon 970 bin kişiye ulaşarak tarihin en yüksek seviyesini gördü. Ocak-Ekim 2024 döneminde işsizlik oranımız ortalama yüzde 8,8 oranıyla son 23 yılın en düşük düzeyine inmiştir. Erkeklerde yüzde 6,6 ile yine işsizlikte tarihimizin en iyi oranını yakaladık.
2023 yılı Haziran ayında başlayan ve enflasyonla mücadelede sağlam bir zemin oluşturmayı amaçlayan geçiş süreci, 2024 yılı Haziran ayı itibariyle sona ermiş ve ikinci aşama olan dezenflasyon süreci başlamıştır. Bu sabah TÜİK tarafından açıklanan 2024 yılına ait enflasyon verileri uyguladığımız politikaların doğruluğunu teyit etmiştir. Enflasyon Aralık’ta aylık bazda yüzde 1,03 olurken yıllık bazda yüzde 44,38’e gerilemiştir.
''Umut verici gelişmelerin arkası inşallah gelecek''
Yıllık enflasyon 2023 sonuna göre 20 puan, 2024 Mayıs ayındaki zirve seviyesine göre 31 puan düşmüştür. 2025 yılında da enflasyon oranımız Orta Vadeli Program ile ve enflasyon raporunda ilan edilen seviyelerle uyumlu şekilde gerçekleşecektir. Bu umut verici gelişmelerin arkası inşallah gelecek. Çünkü görüyoruz ki piyasalar hükümetimize güveniyor. Politikalarımıza güveniyor. Ekonomi programımıza güveniyor ve tüm unlarla birlikte Türk ekonomisinin güçlü potansiyeline güveniyor.
''2024 yılı ihracatımız 262 milyar dolar''
2024 yılı Aralık ayında ihracatımız yüzde 2,2 artışla 23,5 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti. Böylece Aralık ayı aylık ihracat rekorunu kırdık. İthalatımız ise yüzde 11,1’lik artışla 32,3 milyar dolar oldu. Biraz önce ifade ettiğim olumsuzluklara rağmen 2024 yılı mal ihracatımız 2023 yılına göre yüzde 2,5 oranında 262 milyar dolara çıktı. Ayrıca son 19 ayın 12’sinde o ayın ihracat rekorunu kırdık. 2024 yılının Ocak-Aralık döneminde 31 ilimiz 1 milyar doların üzerinde ihracat yaparken 54 ilimiz de ihracatını artırmıştır. En fazla ihracat yapan 5 ilimiz sırasıyla 56,8 milyar dolar ile İstanbul, 32 milyar dolar ile Kocaeli, 23,8 milyar dolar ile İzmir, 18,2 milyar dolar ile Bursa ve 13,2 milyar dolar ile Tekirdağ’dır. 2024 yılı genelinde ithalatımız yüzde 4,9 düşüşle 344,1 milyar dolara inmiştir.
''Ticaret açığını 2024 yılında 82,2 milyar dolara indirdik''
2024 senesinde dış ticaret dengemizde olumlu kazanımlar elde ettik. 2023’te 106,3 milyar dolar olan dış ticaret açığını 2024 yılında 82,2 milyar dolara kadar indirdik. Yani, 2024’te dış ticaret açığını tam 24 milyar dolar düşürdük.
2024’te ihracatın ithalatı karşılama oranı ise 5,5 puan artışla yüzde 76,1’e yükseldi. Bu oran göreve geldiğimiz 2002 yılında sadece yüzde 50 civarında idi. 2024 yılında ihracatımızda kıymet bazında artışta öne çıkan ilk üç ülke ise yüzde 22,2 artışla Birleşik Krallık, yüzde 9,9 artışla ABD ve yüzde 52’lik artışla Suudi Arabistan olmuştur. 2024 yılında Avrupa Birliği’ne (AB) ihracatımız yüzde 4,2 artışla 108,7 milyar dolara ulaşmıştır. AB’nin son 12 ayda ithalatının yüzde 7,5 gerilediği ortamda ülkemizin bu pazara ihracatının artması çok mühimdir. Ayrıca İslam İşbirliği Teşkilatı üyelerine ihracatımız yüzde 6,1 artarak 70,1 milyar dolara, Türk Devletleri Teşkilatı ülkelerine yüzde 12,9 artışla 11,1 milyar dolara yükselmiştir. İhracatımızın değer bazında en çok arttığı ilk 3 fasılaya şöyle bir baktığımızda motorlu kara taşıtlarında yüzde 5,3 artışla 32,5 milyar doları, demir ve çelikte yüzde 15,1 artışla 10,2 milyar doları, elektrikli makine ve cihazlarda yüzde 6,4 artışla 16,4 milyar doları yakaladığımızı görüyoruz.
''Cari işlemler hesabı 5 yıl sonra ilk kez fazla verdi''
Cari işlemler hesabı 5 yıl sonra ilk kez son 5 aydır aylık bazda fazla vermiştir. 2024 yılı sonunda cari işlemler açığının geçen yılkı 40,4 milyar dolardan 10-11 milyar seviyesine kadar gerileyeceği anlaşılıyor. Böylece 2024 yılında cari işlemler açığının milli gelire oranının yüzde 1’in altında kalacağına inanıyorum. Hep söylediğim gibi bu başarılar yalnızca biraz başlangıç noktasıdır. Çok daha büyük başarılara ulaşmak için durmadan, yorulmadan, ‘yandık, bittik’ diyen felaket tellallarına aldırmadan çalışamaya devam edeceğiz.
2024 yılında mal ve hizmet ihracatçılarımıza toplam 24,7 milyar lira destek sağladık. İhracat desteklerine tahsis ettiğimiz bütçeyi 2025 yılında 33 milyar liraya çıkartıyoruz. İhracatçılarımızın finansmana erişimini kolaylaştırmak için devletimizin ilgili tüm kurumları ortak çaba harcıyor. Finansmanda sadece Eximbank ile yetinmiyoruz. İhracatı Geliştirme Anonim Şirketi ile önemli bir adım atarken kefalet sistemiyle de teminat sorununa çözüm getirdik. Merkez Bankamız finansmana erişimi desteklemek amacıyla reeskont kredilerinin günlük limitini 13 kat artışla 4 milyar liraya çıkardı. Merkez Bankası son 1 yılda 573 milyar liralık reeeskont kredisi kullandırdı.
Türkiye’yi daha güçlü, rekabetçi ve sürdürülebilir bir ekonomi yapısına kavuşturmak için yoğun çaba içerisindeyiz. Ticaret Bakanlığımızca 2025 ihracat planı çalışmalarını da başlatmış bulunuyoruz.''