Yapay zeka, güvenlikten verimliliğe, ekonomik büyümeden sosyal dönüşüme kadar pek çok alanda önemli potansiyel sunuyor.
Google, Microsoft ve Meta gibi devler, hem güçlü sunuculara hem de geniş veriye erişimleriyle yapay zeka alanında öne çıkıyorlar.
Yapay zeka pazarının büyüklüğünün 2030 yılında 1 trilyon doları aşacağı tahmin ediliyor. Uzmanlar önümüzdeki yıllarda yapay zeka alanında hızlı bir büyüme öngörürken, şirketler bu alandaki "en iyi beyinler" için yarışıyor.
Grand View Research tarafından yapılan bir araştırmaya göre, geçen yıl 196,6 milyar dolar olan mevcut yapay zeka pazarının büyüklüğünün 2030'da 1 trilyon dolardan 800 milyar dolara çıkması bekleniyor.
Teknolojide yapay zekanın geliştirilmesine duyulan heyecan, çip üreticileri başta olmak üzere bu alana odaklanan şirketlerin hisselerinin büyümesini hızlandırıyor.
Sektörün gelişim hızı, sunduğu yeni gelir fırsatları ve artan verimliliğin sağladığı kâr potansiyeliyle yatırımcıları heyecanlandırıyor.
Yatırımcıların ilgisi özellikle Apple, Alphabet, Microsoft, Amazon ve Meta gibi büyük teknoloji şirketlerinin hisselerine odaklanmış görünüyor.
Albayrak, Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerin de yapay zekaya yatırım yapması, veri toplama ortamı yaratması ve "en iyi beyinleri toplaması" gerektiğini vurguladı.
Almanların dünyanın dört bir yanından "en iyi beyinleri" toplamaya başladığını kaydeden Albayrak, şöyle devam etti:
"Beyin, bundan sonra çok önemli belirleyici olacak. Ülkeler beyin üzerine birbirleriyle yaraşacak. En iyi beyinleri kim toplayacak yarışı. Gelişmekte olan ülkelerin en büyük dezavantajları beyinlerini kaybetmeleri, bu en büyük risk bu ülkeler için. Gelişmekte olan ülkelerin oturup düşünmeleri lazım. Hangi sektörde ilerlemek istiyorlar? Hedef sektör ne? Bu sektör için bütçe ayırsınlar ve yapay zeka fikirlerini geliştirsinler. Gelişmekte olan ülkeler yapay zeka da açık kaynak kullanıyor ve bu sürdürülebilir değil. Açık kaynak kullanma kurallarını değiştirdiğiniz zaman her şey sonlanabilir."