Cuma namazın ardından Yenişehir Mahallesi'nde bulunan Tepret Camisinde bir araya gelen sivil toplum kuruluşları Platformu temsilcilerinin yanı sıra bazı siyasi parti temsilcileri ve çok sayıda vatandaş işgal rejiminin Gazze'ye yönelik saldırılarını tel'in etti.
Platform adına basın açıklamasını Memur-Sen & Eğitim Bir-Sen Viranşehir Temsilcisi Ahmet Bilen okudu
Kıymetli Kardeşlerim,
Katil İsrail ve işbirlikçisi ABD tarafından güvenli bölge ilan edilen Refah, işgalci İsrail’in bombardımanı sonucu canlı canlı alevler içinde kaldı. Bütün vicdan sahiplerini bu zulme karşı çıkmaya çağırıyoruz.
8 aydır devam eden ve günden güne artan zulmü, soykırımı kınadığımız siyonist devlet 26 MAYIS gecesi 2371 blok adını verdiği ve 4 gün öncesinde güvenli bölge olarak nitelediği Refah bölgesine sığınan Filistinli sivil kardeşlerimizi yakarak şehit etti.
Niçin BURADAYIZ?
Bu kahredici durum karşısında, kim rahatsız olursa olsun, lafı eğip bükmeden, adil şahitlik yapmak için, Zulme karşı adaletten, siyonistlere karşı mazlum Filistin halkından yana olduğumuzu haykırmak için,
Filistin halkının yanında olanlara teşekkür etmek için, İşgalci rejim ve ona sınırsız destek sunan Amerika ve diğer Batılı ülkeleri lanetlemek için,
Bu vahşi soykırım karşısında Filistin halkını yalnız bırakan İslam ülkelerinin yöneticilerini kınamak için, Türkiye’nin, hiçbir bahane bulmadan işgalci rejime caydırıcı yaptırımlar uygulamasını, bütün ilişkileri kesmesini, ülkedeki NATO ve Amerika üslerini kapatmasını haykırmak için,
Yöneticilerimizi harekete geçirmek için,
Ve en önemlisi de sonsuz kuvvet ve kudret sahibi alemlerin rabbinin huzurunda alnımız dik vicdanımız müsterih bir şekilde zalime karşı, mazlumdan yana olduğumuzu bütün bir dünyaya haykırmak için…
Tekrar meydanlardayız.
Artık kınama zamanı geçti; caddelerde, kampüslerde, dersliklerde, meydanlarda ve ulaşabildiğimiz her yerde kalben buğz etmenin ötesine geçip harekete geçmenin zamanıdır.
İNSANLARI DİRİ DİRİ YAKTILAR. BUNUN KONUŞULACAK BİR TARAFI YOKTUR. Çünkü Erbakan hocanın tabiriyle İSRAİL ANCAK GÜÇTEN ANLAR.
Haksızlığın karşısında dimdik haykırmaktan korkmayalım. Bunun için sağımıza solumuza bakmaya gerek yok, zalim zalimliğini, katil caniliğini dünyanın gözüne sokar gibi ortaya koyuyor, bizler de imanımızı, Müslümanlığımızı teraziye koyuyoruz. Çünkü biliyoruz ki artık dünyanın dört bir yanı Filistindir. Titreyen her bir yürek, haykıran her dil Filistin için eylemdedir. Bizler bu davayı sadece yüreklerde ve dillerde değil hayatımızın her alanında şu an için içerisinde bulunduğumuz meydanda, içerisinde bulunacağımız iş yerimizde ve yetiştireceğimiz nesillerde yaşatmak zorundayız.
O zaman bugünü bir milat bilip Aksa'nın bahçesinde Özgür Filistinli kardeşlerimizin evlerinde tekrardan bir araya geleceğimiz güne kadar durmadan, yorulmadan, inancımızı kaybetmeden ve dünyevi kaygılar gütmeden bu davanın birer neferi olacağımıza hep birlikte söz verelim.
Bir Müslüman olarak, bir insan olarak verdiğimiz bu sözü yerine getirebilmek adına atacağımız ilk adımımız dünyayı sermayesiyle yönetebileceklerini düşünen bir avuç Siyoniste ders vermek olsun. Özellikle işgalci terörist İsrail’e destek veren zulme ortak olan markaları tıpkı Allah Resulunun yapmış olduğu gibi Müslüman ve insan olmanın verdiği sorumluluk gereği boykot edelim.
Bizler sözümüzü verdik ne bir başımıza ne de yalnızız. Bütün dünya, bütün insanlık zulme karşı bir aradadır. Eylemden ne olur demeksizin her gün ve her saat Filistin için ribatta olan insanlık, devletleri harekete mutlaka geçirecektir.
Bunun örneği geçtiğimiz hafta 3 Avrupa ülkesi olan İrlanda, İspanya ve Norveç'in Filistini özgür bir devlet olarak tanımasıydı. Bundan sonra ne olacak biliyor musunuz? Biz inanıyoruz ki bu eylemlerimiz çığ gibi bütün meclisleri saracak, bütün devletler Filistini özgür bir devlet olarak tanıyacak. Ancak bu bir son değil! Aksine yeni bir dünyanın başlangıcıdır. Ve biz yine inanıyoruz ki bundan bir sonraki gerçek, başkenti Doğu Kudüs değil bizatihi Kudüs'ün kendisi olan ve içerisinde herkesin barış içinde yaşadığı Filistin Devletidir.
O gün gelinceye kadar;
Gazze’yi, Kudüs’ü, Filistin’i gündemimizden düşürmeyelim, hafife alanları asla dikkate almayalım. Her türlü eylem, basın açıklaması, bildiri, söz ve yazı ile bunu diri tutalım. Meydanları terk etmeyelim.
Küresel Siyonist sermayeyi ve onlara destek verenleri her fırsatta bir vacibi yerine getirir gibi boykot etmeye devam edelim. Etmeyenleri de boykot edelim. Çünkü bu da zımnen destek vermektir.
Özgür kudüs’ te namaz kılmak Müslümanlara nasip olacaktır elbette. O gün gelinceye kadar Müslümanların kendi aralarındaki ihtilafları ve küçük meseleleri bir tarafa bırakması gerek.
Çünkü bu tür sıkıntılar bizi asıl hedeften uzaklaştırıyor. Kardeş olacağız, ümmet bilinciyle hareket edeceğiz.
Yürüdüğü zaman ayağına Kudüs gücü gelen kardeşim! Asla zafere olan inancın azalmasın sizi bu temenniler ile selamlıyor, Allah'a emanet ediyoruz. Siz Kudüs yüreklilere teşekkür ediyorum.
Zafer yakındır ve Zafer inananlarındır.