Öğrencilerin Liselere Giriş Sınavı (LGS) ve Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) gibi önemli sınavlara hazırlanmak için artık daha ciddi ve odaklı bir şekilde çalışmaları gerektiğine dikkat çeken Eğitimci Yazar Dr. Orhan Ay, öğrencilerin bu son ayları daha fazla çalışmaya ve dikkatli bir şekilde konuları gözden geçirmeye başlamalarının önemine dikkat çekti.
Öğrencilerin başarıya ulaşması için belirli hedeflere sahip olmalarının önemine vurgu yapan Ay, başarının en önemli etkeninin öğrencilerin düzenli, tertipli, planlı ve programlı çalışmaları olduğunu ifade etti.
Bu nedenle öğrencilerin bu konuda eğitilmeleri ve teşvik edilmeleri gerektiğini belirten Ay, günümüzde en fazla şikâyet aldıkları konunun ise öğrencilerin ders çalışmak yerine oyun, tablet, telefon gibi aktivitelere vakit ayırmaları olduğunu dile getirdi.
Ay, bu durumun önüne geçebilmek için ebeveynlere çocukların odalarında dikkat dağıtıcı teknolojik aletlere yer vermemeleri konusunda önerilerde bulundu.
Ayrıca Ay, ebeveynlerin çocuklarının ders çalışma alışkanlıklarını zaman zaman kontrol etmelerinin önemine değindi.
"Çocukları motive etmek önemlidir"
Sınav yaklaştıkça birçok öğrencinin ders çalışmayı bıraktığını ifade eden Ay, "Yok efendim, ben sıkılıyorum. Kitabın başına geçtiğim zaman kitap bana bakıyor, ben kitaba bakıyorum. Nasıl ders çalışacağımı bilmiyorum ve çabuk sıkılıyorum' gibi serzenişlerde bulunuyorlar. Böyle bir durumda ebeveynlerin ve eğitimcilerin çocukları yadırgayıp azarlamaları ya da ders çalışan arkadaşlarıyla kıyaslamaları yerine, onları anlamaya çalışıp ders çalışmama nedenlerini ortaya çıkarmaları gerekir. Çocukları motive etmek önemlidir. Bu durum özellikle ergenlik dönemine yeni girmiş olan LGS öğrencileri için daha sıkıntılı bir süreçtir. Çocuğumuzu kaybedebilir, istenmeyen durumlarla karşı karşıya kalabilir ve ders çalışma isteğini tamamen ortadan kaldırabiliriz. Bu nedenle ebeveynlerin daha hassas davranmaları gerekir." uyarısında bulundu.
Öğrencilerin ders çalışma alışkanlıklarına yönelik önemli uyarılarda bulunan Ay, düzensiz çalışmanın başarıyı engellediğine dikkat çekti.
Eğitimci Yazar Dr. Orhan Ay
"Düzensiz çalışma alışkanlığı başarıyı engelleyebilir"
Öğrencilerin çalışma isteksizliği ve ders çalışmama alışkanlıklarına karşı ebeveynlerin ve eğitimcilerin daha duyarlı olmaları gerektiğini belirten Ay, "Düzenli ve programlı çalışan öğrenciler mutlaka emeklerinin karşılığını alırla. Fakat düzensiz çalışan, çalışmak istemeyen öğrenci profillerinin üzerinde konuşmak istiyoruz. Bir tür öğrenci vardır ki çalışmak istemez yada düzensiz çalışır, çok çalışır ama bir verim elde etmez. Zaman zaman çalışma isteği gelir saatlerce dersin başında oturur. Zaman zaman bu istek oluşmaz ders çalışmayı bir iki hafta bırakır. Böyle bir durumda pek başarı elde edilemez. Bir başka öğrenci profili vardır, oda hızlı başlar ama çabuk yorulur, çabuk bıkar, çabuk sıkılır. Bu öğrenciler sınav süresi yaklaştıkça isteksizlik durumu oluşur. Böyle bir durumda çocuk kitabın başına geçip kendini oyalayabilir. Böyle durumlarda eğitimci ve ebeveynlere düşen önlemler vardır." dedi.
Özellikle sınavlara yaklaşılan son aylarda, öğrencilerin yoğun çalışma temposundan sıkılabildiğini ve dersleri aksatabildiğini belirten Ay, bu noktada ebeveynlerin ve öğretmenlerin öğrencileri düzenli bir şekilde denetlemesi ve ders çalışmaya teşvik etmesi gerektiğini vurguladı.
Öğrencilerin başarısı için dikkat edilmesi gerekenler
Öğrencilerin başarı için mutlaka bir hedeflerinin olması gerektiğini ifade eden Ay, "Başarıyı etkileyen en önemli etken öğrencilerin düzenli, tertipli, planlı ve programlı çalışmalarıdır. Bunu için öğrencilerin eğitilmesi ve teşvik edilmeleri gerekir. Şu anda velilerden en fazla şikâyet aldığımız husus çocukların ders çalışmak yerine daha çok oyun, tablet, telefonla uğraşmaları ve vakitlerini bu şekilde harcamalarıdır. Bunun önüne geçmek için ebeveynlerin evde birtakım önlemler almaları gerekiyor. Örneğin, çocuğun odasında bilgisayar, tablet, telefon gibi onu oyalayıcı, dikkat dağıtıcı hiçbir teknolojik aletin olmaması gerekir. 'Benim çocuğum nasıl olsa odaya çekiliyor, ders çalışıyor, onu kendi haline bırakayım' modundan çıkmamız gerekir. Ebeveynler zaman zaman çocuğunun nasıl ders çalıştığını kontrol etmelidir. Ayrıca, çalıştığı ortamın temiz, nezih ve havadar olması önemlidir. Özellikle son iki ay, ders çalışma bakımından kritiktir. Öğrenciler, yoğun çalışma temposundan dolayı sıkılabiliyor ve dersleri aksatıp çalışmayı bırakabiliyorlar. Bu nedenle ebeveynlerin, özellikle okuldaki öğretmenlerin sık sık öğrencilerin başarı seviyelerini denetlemesi ve düzenli bir şekilde onları ders çalışmaya teşvik etmesi gerekmektedir. Aksi takdirde, bıkan öğrenciyi bir daha kitabın başına getiremezsiniz." şeklinde ifade etti.
"Lütfen dengeli ve düzenli bir şekilde çalışın, hayat sadece A ile E şıkları arasında değildir"
Çocukların manevi gelişimlerine de önem verilmesi gerektiğini belirten Ay, öğrencilerin sosyal faaliyetlere katılmaları, hayır işlerinde bulunmaları ve aile ziyaretlerine gitmeleri gerektiğini vurguladı.
Ebeveynleri, çocuklarının saatlerce çalıştığını ve kitabın başından hiç kalkmadığını, ancak denemelerde yeteri kadar verim alamadıklarından şikâyet ettiklerini ifade eden Ay, "Bunun nedeni nedir? Düzensiz, dağınık çalışmadan kaynaklanıyor, konuyu anlamamasından kaynaklanıyor. Onun için şunu diyebiliriz ki: 'Çok çalışmak yeterli değildir, gerekli, yerinde, planlı ve programlı çalışmak gerekmektedir.' Böyle olduğu vakit verim elde edilmiş olur. Bir de sık aralıklarla çalışmak dersten soğutabilir, onun için öğrencilere bir çağrımız vardır: 'Lütfen dengeli ve düzenli bir şekilde çalışın, hayat sadece A ile E şıkları arasında değildir.' Hayatı farklı yerleriyle görün, gezin, eğlenin, sosyal hayata karışın; sadece test çözmekle bir hayat yaşamayın. Böyle olursa çok fazla şey kaybedersiniz. Çocuklarımızın manevi yönden de geliştirilmesi lazım, maddiyatla beraber, sosyal hayata katılmaları, bir takım hayır ve hasenat işlerini kendi elleriyle yapmaları, aile ziyaretleri gerçekleştirmeleri gibi önemli hususları onları teşvik etmeliyiz." çağrısında bulundu.