Masa başı çalışanlar, gün içinde oldukça hareketsiz kalıyor ve yedikleri yemekleri hareket etmediklerinden dolayı harcayamıyor bu sebeple kilo aldıkları söylenir.

Uzmanlar bu durumun böyle olmadığını ve kilo almadan, masa başında çalışıp, yemek yenilebileceğini ifade ediyor.

Masa başı çalışanlarının beslenmesine dikkat etmesi gerektiğini kaydeden uzmanlar, önerilerini şu şekilde sıralıyor:

" Masa başında çalıştığımız, bedenen çalışmadığımız için, yemek yerken ekmekten uzak duralım, gerekirse daha çok yemek yiyelim fakat doymak adına ekmek yemeyelim. Yaklaşık 3 gün içinde vücudunuz bu duruma alışacaktır.

Hareketsiz kaldığımızda çalışması yavaşlayan organımız sindirim sistemimizdir. Bağırsakların içerisindeki yiyecekleri vücut içine emebilmek için, bizim az da olsa hareket etmemize ihtiyaçları vardır. Bu nedenle hastane koridorunda yürüyen hastalar aklımıza gelsin ve yavaş da olsa bağırsakların hareketlenmesi için biraz olsun yürümeye gayret edelim.

Gün içerisinde masa altında bacaklarımızı karnımıza doğru çekip bıraksak bile hiç yoktan iyidir. Ara sıra da yerimizden kalkıp 2-3 adım atabiliriz.

Sabah kahvaltımızı ve öğlen yemeğimizi asla atlamayalım. Kahvaltı ve öğlen yemeği arasında en az 5 saat aralık bırakalım. Her iki öğünde de az da olsa yiyelim.

Akşam yemeği için iyice acıkmayı bekleyelim, Akşam eve döndüğümüzde sanki yemeye mecburmuşuz gibi davranmayalım.

Eğer masa başında çalışıyorsak saat 17.00-18.00 civarı acıkırız ama bu acıkma yemek isteği değil hareket isteğidir. İkisini karıştırmayalım. Akşam eve giderken yürümeye özen gösterelim saat 17.00-18.00 civarında acıkma hissedersek süt, ayran, yoğurt gibi sıvı ve hazmı kolay bir yiyeceği tercih edelim. Acıkmamız geçtiyse tekrar iyice acıkıncaya kadar bekleyelim.

Akşam, hazmı zor olduğu ve sabaha kadar sindirim sistemimizi meşgul edeceği için, meyve, salata ve kuruyemişlerden uzak duralım, bu tür yiyecekleri yemeyelim. Hazmı kolay pişmiş bir sebze yemeği, çorbayı veya pişmiş bir yemeği tercih edelim.

Bütün gün masa başında oturduğumuz için akşam da uzun saatler TV karşısında oturmayalım, aralarda hiç olmazsa ev içinde tur atalım. Kendimizi çok yormadan ama en az 10 dakika sürecek bir ritmik yürüyüş yapalım veya bisiklet çevirelim. Hastane koridorunda yürüyen hastaları örnek alalım.

Akşam yatmadan hemen önce 3-5 dakika vücudumuzu silkeleyelim, ayaklarımız yerden kesilmeden zıplıyormuş gibi yapalım. Bu hareket gece uyuduğumuzda bağ dokusunda sallanan ve gevşemiş bölgelerde kolajen oluşmasını uyarır kaça ve göbek bölgesinden sıkılaşırız.

Gece çok geç uyumamaya çalışalım. Vücudun tekrar yapılanabilmesi için gece 23.00-02.00 arasında en az 1 saat uyuyor olmamız gerekiyor.

Bu önerileri gerçekleştirmeye çalışan kişiler ağır spor yapmasalar bile yavaş da olsa sıkılaşıp kilo vermeye başlarlar."

Çölyak hastalığı yıllarca fark edilemeyebiliyor Çölyak hastalığı yıllarca fark edilemeyebiliyor

Mahreç: Haber Merkezi 

Muhabir: İbrahim Halil İnce