İhracatın tarihi serüveni
Türkiye’nin ihracat macerası, Cumhuriyet’in ilan edildiği 1923 yılında başladı. O dönemde Türkiye’nin sanayi üretimi çok düşüktü ve iç tüketimi karşılamakta zorlanıyordu. İhracatın büyük bölümünü tarım ve hayvancılık ürünleri oluşturuyordu. Mamul ya da yarı mamul ürünlerin ihracattaki payı ise sadece yüzde 3,7 idi.
Cumhuriyet’in kuruluşunun 10’uncu yılında ihracat 58,1 milyon dolara yükseldi. Atatürk’ün “Her fabrika bir kaledir” sloganıyla ulusal sanayinin temelleri atıldı. İç tüketim ihtiyacını karşılamaya yönelik üretim sayesinde Türkiye, 1930-1946 döneminde dış ticaret fazlası veren bir ülke oldu.
80’li yıllarda Türkiye ekonomisi dışa açılma sürecine girdi ve ihracatta artış trendi başladı. Hazır giyim ve tekstil sektörleri ihracata liderlik etti. 1983’te ihracat 5,7 milyar dolar, 1993’te 15,3 milyar dolar, 2003’te ise 47,3 milyar dolar oldu.
İhracatta rekorlar kırılıyor
Son 20 yılda hem ihracat hem de ihraç ürünlerinde yüksek ve orta yüksek teknolojili ürünlerin payı arttı. Toplam ihracatın yaklaşık yüzde 40’ını bu ürünler oluşturdu. Türkiye, 27 sektör, 61 ihracatçı birliği ve 115 bini aşan ihracatçısıyla dünyanın her köşesine mal ve hizmet gönderdi.
Türkiye’nin Cumhuriyet ilan edildiği yıl 50,8 milyon dolar olan ihracatı, 2022 yılında 254,2 milyar dolarla rekor seviyeye ulaştı. Eylül ayında ise Türk ihracatçıları tarihinin en yüksek aylık rakamına imza atarak 187,5 milyar dolarlık dış satım gerçekleştirdi.
Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı Mustafa Gültepe, Cumhuriyet’in kuruluşunun 100’üncü yılını kutlamak amacıyla Orta Vadeli Program’da (OVP) yer alan 255 milyar dolarlık ihracat hedefine hızlı adımlarla ilerlediklerini belirtti.
İhracatta ilk 10 ülke vizyonu
Gültepe, Cumhuriyet’in ikinci yüzyılında Türkiye’yi çok daha güçlendirmek ve milletin refahını artırmak için üzerlerine düşen sorumluluğu bildiklerini söyledi. Bu bilinçten hareketle 29 Ekim 1923’tekinden farksız bir heyecan, azim ve kararlılıkla yollarına devam ettiklerini ifade etti.
Gültepe, “Ülkemizin mevcut potansiyeli ve donanımlı insan kaynağımızla çok daha fazlasını başarabileceğimizi biliyoruz. Bu öz güvenle ikinci yüzyıla girerken Türkiye’yi ihracatta ilk 10 ülke arasına çıkarma vizyonunu benimsedik. 2026’da 302 milyar dolarlık ihracat hedefini yeni süreçte ilk önemli sınav olarak değerlendiriyoruz.” dedi.
Gültepe, ihracatın kilogram birim değerini en kısa sürede 2 doların üzerine çıkarmak için yüksek teknoloji, inovasyon, tasarım ve markalaşmaya odaklandıklarını vurguladı. Gültepe, “İhracatımızın niteliğini artırarak ülkemizin küresel rekabet gücünü yükselteceğiz. Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında Türkiye’yi ihracatta dünyanın en büyük ekonomileri arasına taşıyacağız.” diye konuştu.