Türkiye'nin yakın tarihinde önemli bir dönemeç olan 28 Şubat olayının üzerinden tam 27 yıl geçti. 1997 yılında gerçekleşen ve "postmodern darbe" olarak anılan bu süreç, Türkiye'nin siyasi ve sosyal yapısında derin izler bıraktı.
Refah Partisi (RP) ve Doğru Yol Partisi'nin (DYP) kurduğu 54. Hükümet döneminde yaşananlar, ülkenin rejimine ve demokrasisine yönelik iddialarla dolu tartışmalara sebep oldu. Başbakan Necmettin Erbakan'ın liderliğindeki bu hükümet, "rejimi tehdit ettiği" iddiasıyla gündeme geldi.
Dönemin siyasi atmosferinde yaşanan gelişmeler, 28 Şubat 1997'de Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısının en uzunlarından biriyle sonuçlandı. Toplantı sonrasında yayımlanan bildiri, ülkede büyük yankı uyandırdı. Bildiride, "rejim aleyhtarı faaliyetlerin" önlenmesi ve "Anayasa'nın laiklik ilkesine aykırı eylemlerin" engellenmesi vurgulandı.
Ancak bu bildirinin ardından yaşananlar, Türkiye siyasi tarihine "postmodern darbe" olarak geçen sürecin başlamasına yol açtı. MGK'nın aldığı kararlarla hükümete yönelik baskılar arttı, siyasi gerginlik tırmandı.
28 Şubat sonrasında yaşananlar, Türk siyasi hayatının en çalkantılı dönemlerinden biri olarak hatırlanır. Siyasi parti kapatma davaları, hükümet krizleri, toplumsal gerilimler ve medya üzerindeki baskılar, o dönemin ana gündem maddeleriydi.
Sonuç olarak, 28 Şubat postmodern darbesiyle ilgili tartışmalar halen devam ediyor ve Türkiye'nin demokrasi tarihinde önemli bir yer tutmaya devam ediyor.