Fransız yetkililerin, Durov’u Paris’te gözaltına alması, diğer sosyal medya kurucularının tepkisine neden olurken, kamuoyunda tartışmalara yol açtı. Kamuoyunda, çevrimiçi platformların kurucularının, kullanıcılarının paylaşımlarından yasal olarak sorumlu olup olmadığı tartışılıyor.
Birçok sosyal medya platformunda, dünyadaki diğer hükümetlerin, iktidarlarını güçlendirmek amacıyla yıllardır sosyal medya üzerinden daha fazla kontrol sağlamaya çalıştığı belirtilirken, "ırkçılık, nefret ve internet zorbalığından COVID-19 salgınıyla ilgili yanlış bilgilendirmeye" kadar her şeyi bastırdıklarına ilişkin kamuoyu tartışmaları yer aldı. Diğer sosyal medya platformlarının kurucuları da "bir teknoloji kurucusunun liberal bir demokrasi tarafından gözaltına alınmasına" tepki gösterdi.
Fransız yargısı ise Durov'un, ''uyuşturucu kaçakçılığından çocuk istismarına varacak ciddi suçlarda, suç ortaklığı yaptığına'' ilişkin 12 ayrı suç iddiasını içeren bir soruşturmanın parçası olarak gözaltına alındığını açıkladı.
Diego Dzodan’ın 2016’da gözaltına alınması
Eski Facebook yöneticisi Diego Dzodan da uyuşturucu kaçakçılığı soruşturmasıyla ilgili Brezilya devletine WhatsApp mesajlarını teslim etmeyi reddettiği iddiasıyla 2016 yılında Brezilyalı yetkililer tarafından gözaltına alınmıştı. Dzodan, yaklaşık 24 saat gözaltında tutulduktan sonra, bir hakimin gözaltının "aşırı" olduğuna ve "yasadışı zorlama" anlamına geldiğine karar vermesinin ardından serbest bırakılmıştı.
Durov’un gözaltına alınması, ifade özgürlüğü ve mahremiyet tartışmalarına yol açtı
Teknoloji şirketlerinin, hizmetlerini kullanan kişilerin faaliyetlerinden kaynaklı cezai olarak sorumlu tutulması gerektiği yönünde çeşitli tartışmalar ortaya çıktı. Durov'un gözaltına alınmasının, ifade özgürlüğü ve mahremiyetle ilgili düşüncelerin yaygın olarak savunulduğu teknoloji dünyasında da eleştirilere neden oldu.
Birçok teknoloji girişimcisi ve internet özgürlüğü savunucusu, Durov'un gözaltına alınmasının tehlikeli bir emsal teşkil ettiğini savunurken, sosyal medya üzerinden Durov’un serbest bırakılmasına yönelik kampanyalar başlatıldı.
Teknoloji merkezlerinin kurucularından Durov’un gözaltına alınmasına tepki
İsviçre merkezli e-posta sağlayıcısı Proton Mail'in kurucusu Andy Yen, Durov’un ceza davasını "çılgınlık" olarak nitelendirerek, teknoloji merkezlerinin kurucularının artık Fransa'ya seyahat etmelerinin güvenli olmayabileceğini öne sürdü. Sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımda Yen, "Bu ekonomik bir intihardır ve kurucuların ve yatırımcıların algısını hızla ve kalıcı olarak değiştirmektedir" dedi.
YouTube'a karşı sansür karşıtı bir alternatif olarak konumlandırılan video platformu Rumble CEO'su Chris Pavlovski, Avrupa'dan "güvenli bir şekilde ayrıldığını" söylerken, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, "Fransa, Rumble'ı tehdit etmişti ve şimdi de konuşmayı sansürlemediği için Telegram'ın CEO'su Pavel Durov'u gözaltına alarak kırmızı çizgiyi aştılar. Rumble bu davranışa müsaade etmeyecek ve evrensel bir insan hakkı olan ifade özgürlüğü için mücadele etmek üzere her türlü yasal yolu kullanacaktır" ifadesini kallandı.
X’in sahibi Elon Musk da Durov'un serbest bırakılması için çağrıda bulundu.
Pek çok sosyal medya yorumcuları da diğer platformların da zararlı içeriği bulunurken neden Telegram’ın ve kurucusu Durov'un seçildiğini sorguladı.
Fransız hükümeti: "Fransa, ifade ve iletişim özgürlüğüne bağlıdır"
Fransız hükümeti, Durov'un gözaltına alınmasının altında siyasi amaçların barındığı ya da bunun sivil özgürlüklerle çeliştiği yönündeki iddialara ve eleştirilere karşı çıktı. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, "Fransa, ifade ve iletişim özgürlüğüne, yenilikçiliğe ve girişimcilik ruhuna derinden bağlıdır. Öyle de kalacaktır" dedi.
Durov'un en fazla 96 saat gözaltında tutulduktan sonra bugün ya hakkında iddia edilen suçlara ilişkin tutuklanması ya da serbest bırakılması bekleniyor.