Tatlı bağımlığının toplumdaki algısına dikkat çeken Dr. Fevzi Özgönül, "Su içmeyi hiç sevmiyorsanız, suyun tadı size acı geliyorsa veya çay ve kahve içerken mutlaka şeker ekliyorsanız dikkat edin tatlı bağımlısı olabilirsiniz. Tatlı bağımlılığı aslında sigara veya madde bağımlılığından bile tehlikelidir ve daha çok hastalanmamıza neden olur." dedi.
Özgönül, Sigara ve madde bağımlılığı ile mücadele eden o kadar dernek varken tatlı bağımlılığı insanlara şaka gibi geliyor ve sanki yaramazlık yapan çocuklar gibi düşünülüp hiç önem verilmiyor. Hatta ısrar ile bu bağımlılık körükleniyor. Daha da ileri gidilip bu bağımlılığı olan kişilere yemezsen ölümü gör gibi dramatik ısrarlar bile yapılabiliyor. Madde bağımlılığını bir kenara koyun, sigara bağımlılığında bile el birliği ile kişiyi bu alışkanlığından kurtarmaya çalışırken, tatlı bağımlılığında ateşe körükle gidiyoruz. Tatlı bağımlılığı o kadar kötüdür ki, dumanı isi yoktur, kişide çok büyük davranış değişikliği yapmaz dolayısı ile hiç kimseye sezdirmeden her yerde her ortamda bu bağımlılığı devam ettirebilirler. Ancak kişi kendisi bu bağımlılığı fark edip önlem almak isteyebilir." ifadelerini kullandı.
Tatlı bağımlısı olduğumuzu nasıl mı anlarız?
"Çay ve kahve içerken mutlaka şeker ekliyorsanız
İçeceklerinizi genelde şekerli içeceklerden seçiyorsanız
Yemeklerden sonra mutlaka bir tatlı isteği geliyorsa
Çay veya kahve içerken yanında mutlaka bir şeyler yemek istiyorsanız
Sık başınız ağrıyor ve tatlı bir şey yediğinizde baş ağrınız geçiyorsa
Ekmek, makarna veya pilav olmadan doymuyorsanız
Market alışverişinizde sepetinizde mutlaka tatlı bir atıştırmalık varsa
Yolda giderken pastane veya unlu mamül dükkanlarını fark ediyorsanız
Evinizde veya iş yerinizde mutlaka tatlı bir atıştırmalık bulunuyorsa
Gece buzdolabını açıp bir parça da olsa tatlı yiyorsanız
Su içmeyi hiç sevmiyorsanız, suyun tadı size acı geliyorsa
Toz şekerini veya küp şekeri nadir de olsa tek başına yediğiniz oluyorsa;
Dikkat edin sizde tatlı bağımlılığı başladı demektir."
Mahreç: Haber Merkezi