Her hafta Cuma günü saat 11.11'de Şanlıurfa'nın bir sorununu ve bu soruna yönelik çözüm önerilerini paylaşan HÜDA PAR Şanlıurfa İl Başkanlığı, bu hafta ise sözde tatile! gidecek olan mevsimlik tarım işçi ailelerinin yaşamış oldukları mağduriyetleri gündeme aldı.
Geçtiğimiz günlerde mevsimlik tarım işçileri ile ilgili gündeme gelen "tatile gidiyorlarmış' algısı birçok mevsimlik tarım işçisini ciddi manada üzmüştü. Bu konu ile ilgili HÜDA PAR Şanlıurfa İl Başkanı Faruk POLAT, önümüzdeki günlerde sezonun açılması ile birlikte sözde tatile gidecek olan mevsimlik tarım işçi ailelerini ziyaret etti. Genel manada orada yaşadıkları mağduriyetleri dinledi.
"Bizler için çile, onlara göre tatil!"
Ziyaret sırasında mevsimlik tarım işçisi aileler şu şekilde serzenişte bulundu:
"Durumlarımız orada rezillik… Hani bize tatile gidiyorsunuz diyorlar ya, gelip bir zahmet ziyaret etsinler kendileri de orada görsünler. Allah razı olsun. HÜDA PAR olarak sizler geldiniz, ziyaret ettiğiniz ve incelemelerde bulundunuz. Orada çoluk çocuk nasıl rezil olmuşuz gördünüz.
"Başkanım, maalesef bizler de her yıl tatile gidiyoruz. Onların deyimiyle tatil, bize göre ise işkence… Yani bütün Türkiye biliyor tatilin nasıl olduğunu… Maalesef onlar ise tatil olarak düşünüyorlar. Bizler ise orayı bir çile olarak görüyoruz. Sizler de gelip gördüğünüz, ziyaret ettiniz. Millet çamurun içinde, çadırlar rüzgârdan uçuyor, selde gidenler var… Yani ne tatili!
"Başkanım yazın mahalleye gelseniz mahallenin hemen hemen hepsinin tatile gittiğini görürsünüz. Mahallede hiç kimseyi göremezsiniz. Hemen hemen mahallenin hepsi yazın o tatile gidiyor."
"O tatil diyenler gelip bir hafta değil, iki gün değil, bir gün. Hatta bir gece bizle beraber o çadırda kalsınlar, bir gece… Bu görmüş olduğunuz ufak çocuklarla beraber bir gün tarlada çalışmasın, sadece peşimizden dolansın bakalım hani orası rezillik miymiş? Tatil miymiş? Hatta o bir günlük tatil parasını, ücretini dahi biz karşılayacağız.
Yine başka mevsimlik tarım işine giden bir aile ise "Başkanım ne tatili ne hali… Elektriğin olmadığı, suyun olmadığı bir yerde yani akrebin, yılanın, farenin ve örümceğin içinde yattığımız bir yer yani nasıl tatil oluyorsa… Çoluk çocuğunun rızkı için gidiyorsun birileri ise dalga geçiyor."
Başka bir mevsimlik tarım işçisi ise "Biz de bu sene tatile gideceğiz. Ama yılanların, farelerin ve kurtların içinde tatil olur mu ki? Vallahi bazen çocuklarımız geceleri sırtlanların seslerinden (korkudan) yatamıyor. Eğer kim orada yaşadıklarımıza, çektiklerimize tatil! diyorsa, gelsin bizim 4 tane çadırımız var. Bir tanesini kendisine veririz. Beraber tatil yapalım. Masraflarını da biz karşılayacağız.
Yine başka bir mevsimlik tarım işçisi ise "Sabah güneş doğunca ta akşam güneş batana kadar çalışıyoruz. Çoluk çocuğumuz o yağmurda, o çamurda… Suyumuz yok, elektriğimiz yok, çok rezillik görüyoruz. Gittiğimiz yerlerde yol üstünde çok kazalar oluyor. Korka korka gidiyoruz, korka korka geliyoruz. Gerçekten çok rezillik görüyoruz.
"Eğer kim buna tatil diyorsa biz onlara da tavsiye ediyoruz. Gelip bizi görsünler neler yaşadığımızı… Çoluk çocuklarımız ister istemez dönemin son iki ayını tarlada (o sözde tatilde) geçiriyor. İlk başlarken de 2 ayını o tarlada geçiyor. Çocuklarımız 4 ay eğitimden mahrum kalıyor. 2002'de buradan Bursa İnegöl'e gittik. 500 km yol. Yaşadığımız bir sel felaketi vardı. Bütün sosyal medyada yer aldı. Çadırlarımız, erzaklarımız, yataklarımız, elbiselerimiz… Hepsi sel ile beraber gitti. Kim buna tatil diyorlarsa tebrik ediyoruz. Buradan 1100 km kadar yol gidiyoruz, yolda kazalar geçiriyoruz. Ölüme gidiyoruz, tatile değil! Kendi memleketimize iş imkânlarımız daha elverişli olursa, daha insani olursa, hiç kimse kalkıp da 1200-1600 km uzaktaki oralara çalışmaya gitmez. Adeta çocuklarımızın geleceğini çalıyoruz! Ama ister istemez zorunlu bir şekilde, keyfi olarak değil yani. Allah razı olsun başkanım bize gelip bizleri ziyaret ettiğiniz için."
Bütün bu yaşanmışlıkları dinleyen HÜDA PAR Şanlıurfa İl Başkanı Faruk Polat "Birileri tatil mi dedi? Diyerek akıl ve vicdan sahiplerine seslendi.
