Şanlıurfa'nın manevi büyüğü olarak nitelendirilen pir-i faniler, Ramazan ayının bereketini ve eski Ramazan günlerinde yaşadıkları zorlukları anlattılar.
Hicri 1445'inci yıla ulaşan Ramazan ayı, Şanlıurfalı pir-i fanileri nostaljik hatıralarıyla buluşturdu. İLKHA'ya konuşan yaşlılar, eski Ramazan günlerindeki zorlukları ve manevi değerleri dile getirdiler.
Eski zamanlarda Ramazan'ın zorluklarına rağmen oruç tutmanın kıymetini vurgulayan yaşlılar, kimi zaman yiyecek bulamadıklarını ve imkânların kısıtlı olduğunu dile getirdiler. Günümüz Ramazan'larını ise "güllük gülistanlık" olarak değerlendiren yaşlılar, zamanın değişimine ve yaşam şartlarının kolaylaşmasına şükrettiklerini ifade ettiler.
Şanlıurfa'nın sıcak iklimine rağmen eski zamanlarda oruç tutmanın kutsallığını koruyan yaşlılar, şimdiki Ramazan aylarının serin geçtiğini belirttiler. Eski dönemde insanların kıt imkânlarla oruç tuttuklarını, tarlada çalışırken dahi ibadetlerine devam ettiklerini dile getirdiler. Bu dönemdeki manevi değerlerin günümüzde kaybolmaya yüz tuttuğunu belirten yaşlılar, komşuluk ilişkilerinin eskisi gibi güçlü olmadığını ifade ettiler.
Eski dönemlerin zorluklarını hatırlayan yaşlılar, komşuluk ilişkilerinin güçlü olduğu zamanlarda Ramazan'ın daha anlamlı ve manevi olduğunu vurguladılar. Günümüzdeki bolluk ve refahın, insanların şükretme duygusunu zayıflattığını ifade eden yaşlılar, geçmişteki dayanışma ve paylaşma kültürünün özlenen bir değer olduğunu belirttiler.
