CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Sözcü TV'de Özel Röportaj programında gazeteci Uğur Dündar'ın sorularını yanıtladı. 

Özel, asgari ücret belirleme çalışmalarına ilişkin şunları söyledi:

"Bu ülkede ekonomi o kadar kötü yönetildi ki olmayacak iki açmazın içine düştük. Bir, döviz kuru. Bizler için çok yüksek, ihracatçımız için çok düşük. Bu yüzden Türkiye ihracatçıları, -özellikle tekstil olmak üzere- çok zor durumdalar. İkincisi de asgari ücret. Alan için çok düşük, veren için çok yüksek. Çünkü maalesef ürettiğimiz ürünler de yüksek katma değerli ürünler olmadığı için Türkiye'de ihracatın yüzde dört buçuğu yüksek katma değerli. Örneğin diğer ülkelerde 10,12,14 diye gidiyor. Vietnam, yüzde 30'lara kadar çıkmış durumda. Şimdi siz cep telefonu üretip satıyor olsanız Finlandiya'nın asgari ücretiyle sizi mukayese ederler. Onu mukayese ederler ve sizin asgari ücretiniz o düzeylerde olsa olur ama siz penye ihraç ettiğiniz zaman Mısır'daki asgari ücret, Türkmenistan'daki asgari ücret hatta çok daha küçük ülkelerdeki asgari ücret başınıza dert oluyor.

'Asgari ücret, verildiği gün 17 bin 2 liraydı, bugün o günkü alım gücüyle 10 bin liraya düştü'

Böyle bir zorluk var ve burada insanlar öyle haksızca o kadar düşük bir asgari ücrete zorlanıyorlar ki asgari ücret 17 bin 2 lira. Verildiği gün 17 bin 2 liraydı, bugün o günkü alım gücüyle 10 bin liraya düştü. Korkunç bir şey. Şimdi bu asgari ücrete enflasyon oranında zam yapılması gerekirken ve üstüne büyüme payı, refah payı verilmesi gerekirken beklenen enflasyon hatta daha altında diye eveleme-geveleme 21 bin lira gibi bir asgari ücret telaffuz ediyorlar. Bu olacak bir iş değil. Olması gereken asgari ücretlinin hisettiği enflasyon var. O ne tüketiyorsa, o çok basit şeyler ve maalesef onlar çok pahalı. Asgari ücretli, TÜİK'in baktığı pinpon topunu tüketmiyor. Bakır kablo tüketmiyor. Asgari ücretli beyaz peynir tüketiyor. Ekmek tüketiyor. Ayçiçeği yağı tüketiyor. Çocukları için mama tüketiyor. Çocuk bezi tüketiyor. Burada yüzde 80'e varan bir enflasyon var. Zaten TÜİK'in rakamlarıyla bile 50'deyiz şu anda.

Şimdi geldiğimiz nokta şu, eğer biz bu asgari ücretliye 35 bin lira vermezsek aslında bu işin bir kurtarırı yok. Yeni yeni cesaretlenen Türk-İş'e, Hak-İş'e, DİSK'e diyorum ki, 30 bin liranın altında bir asgari ücreti kabul ederseniz sizden her ay daha eline almadan maaşını sendika aidatı kesiliyor, bu kitlelere büyük haksızlık yapmış olursunuz. O yüzden hep beraber en az 30 bin lira... hatta sloganı da şu olsun, 'talep 30, altında biz yokuz' ve 'bunun altında bir asgari ücret olursa Türkiye'de genel grev olacak' olsun. Ne diyorsa sendikalar onun arkasında hep beraber duralım. 'Bunun altında bir asgari ücretle Türkiye'de hayat durur' diyelim. Bunu Hak-İş de desin, Türk-İş de desin, DİSK de desin, CHP de desin. Bence MHP de desin, İYİ Parti'de desin, Saadet de desin bu iş olsun.

Kayseri'de eğitime kar engeli Kayseri'de eğitime kar engeli

'MHP muhalefetteyken en yüksek asgari ücretleri öneriyordu, şimdi susuyor'

MHP muhalefetteyken en yüksek asgari ücretleri öneriyordu, şimdi susuyor. Geçen ocak ayı itibariyle 10 bin liralık alım gücüyle şu an insanlar perişan durumdalar. O yüzden biz 30 bin lira asgari ücret istiyoruz. Bu talebi dillendireceğiz. Her fırsatta bundan sonra asgari ücretin 30 bin lira olduğunu söyleyeceğiz. Bu konuda mitingler yapabiliriz. Büyük çağrıyı büyütebiliriz. Bu çağrıya kulak versinler. 30 bin liranın altında asgari ücret sefalettir. İnsanların hakkı 35 bin lira aslında. Çünkü arada da zam verilmedi. Hiç olmazsa yüzde 80 asgari ücretlinin hissettiği enflasyonu 17 bine uyguladığınızda yaklaşık 30 bin oluyor. Bu beklentiyi diri tutmak lazım."

Kaynak: Anka