Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, İstanbul’da geçtiğimiz günlerde düzenlenen Global Liderler Zirvesi’nde, “Bildiğiniz gibi deprem nedeniyle, yine EYT nedeniyle geçen sene ve bu sene bütçe açığımız oldukça yüksek seyrediyor. Gayrisafi yurt içi hasılaya oran olarak bütçe açığı geçen sene yüzde 5,2’ydi. Bu sene yüzde 4,9’a gerilemesini bekliyoruz ama gelecek sene bizim için kritik. Dezenflasyon sürecini desteklemek için bütçe açığının milli gelire oranını yüzde 3 civarına düşürmeyi hedefliyoruz” ifadelerini kullanmıştı.
CHP Genel Saymanı ve İstanbul Milletvekili Özgür Karabat, Şimşek’in bu sözlerine tepki gösterdi. Karabat, X hesabından yaptığı paylaşımda, şunları söyledi:
“Ve bu da oldu. AKP ekonomik kriz için açık açık halkı suçlamaya başladı. Enflasyonda işçiler, bütçe açığında emekliler, işsizlikte de gençler suçluymuş. Her seferinde ‘Bu kadar da olmaz’ diyoruz ama yine bizi yanıltıyorlar. Sayın Mehmet Şimşek diyor ki ‘Bütçe açığının sebebi EYT’liler ve deprem’miş. Yani Şimşek emeklilere, ay sonunu zor getirenlere, halka suçu atıyor. Veriler, matematik her şey ortada. Bütçeden sosyal güvenliğe yapılan harcamalar her yıl geriliyor. SGK’ya bütçeden ayrılan pay; 2019’da yüzde 19,7 2020’de yüzde 20,7 2021’de yüzde 15,7 2022’de yüzde 13,2, EYT’nin çıktığı 2023’te de yüzde 12,9’a geriledi. Yani emeklileri de kapsayan SGK ödemelerinin bütçeye yükü artmamış, aksine azalmış. ‘Enflasyonu da halkın harcamaları artırıyor’ dediler ve temmuz ayında asgari ücrete zam yapmadılar. KDV’yi yüzde 18’den yüzde 20’ye çıkardılar. İğneden ipliğe her şeye zam yaptılar. Yine de enflasyon düşmedi düşeceğe de benzemiyor. Ama AKP’ye sorarsanız suç hep başkalarında. Enflasyonda, bütçe açığında halk suçlu. İşsizlikte zaten gençler iş beğenmiyor. Sanki iktidarı başkasından devralmışlar gibi konuşup halkın aklıyla alay ediyorlar.
"Şimşek’e soralım: Tasarruf tedbirleri ne oldu”
Sahi, Sayın Şimşek’e soralım: Tasarruf tedbirleri ne oldu? Sayın Erdoğan’ın çakarlı araba konvoyunun başıyla sonu arasında beş dakika mesafe duruyor, kısalacak mı? Togg kullanacaktınız, alayınız Audi’lerden, Mercedes’lerden neden inmiyorsunuz? Çift, hatta üç-dört maaşlılar ne yapıyor? Kamuya iş yapan şirketlerin hak edişlerini kestiniz, peki ödenmeyen kurumlar vergisinin peşine neden düşmüyorsunuz? Şirketler devlete kurumlar vergisi ödemek yerine hangi yandaş vakıf ve derneklere bağış adı altında milyarlarca liralık kaynak transferi yapıyor? Borsada dönen vurgunlardan haberiniz vardır, neden sessiz kalıp on milyarlarca liranın bir avuç rantçının cebine girmesine göz yumuyorsunuz?''