CHP’li belediyelerin düzenlediği konserlere ilişkin dün akşam saatlerinde incelemeler başlatıldı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talebi üzerine, Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin (ABB) düzenlediği konserlerle ilgili gelen şikayetleri incelemek üzere İçişleri Bakanlığı Teftiş Kurulu tarafından müfettiş görevlendirildi. Ardından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nce (İBB) düzenlenen çeşitli etkinliklerle ilgili usulsüz harcama yapılarak kamu zararına yol açıldığı iddialarıyla ilgili İçişleri Bakanlığı müfettişleriyle koordineli olarak resen soruşturma başlatıldığını bildirdi.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, parti genel merkezinde konuya ilişkin basın açıklaması yaptı. Özel’in açıklamasının devamı şöyle:

“Biz, 25 yıl yönettikleri belediyelerde vatandaşa değil, bir avuç azınlığa hizmet edenlerden aldık bu belediyeleri. Milletin parasını millet için değil, yönetiminde  en yakınlarının bulunduğu, kendi çevresindeki dernek ve vakıflara aktaranlardan aldık biz bu belediyeleri. Helikoptere binip İstanbul’un üzerinde kupon arsa dağıtanlardan aldık İstanbul’u biz. ‘Bunu şu Katarlılara verelim. Arap şeyhine bir söz vermiştim, bu onu tutar mı? Buranın imarı kaç?’ Biz İstanbul’un üstünde helikopterle gezip kupon arsa dağıtanlardan olmadık. O arsaları yeşil alan yapıyoruz. Sarıyer’de belediyemizin gırtlağına çöktünüz vaktiyle ‘Buraya 700 tane villa yapalım’ diye. Oraya ‘700 tane villa yapalım’ dediğiniz yere baştan aşağıya yeşil, çocukların gelip tarım yaptığı, Atatürk’ten emanet bir okulu yeniden canlandırdık. Size kalsa 700 tane villa istiyordunuz o güzelim Sarıyer Tepesi’ne.

“Biz hiçbir denetimden kaçmadık, kaçmayacağız”

Şimdi çıkmış bizi itibarsızlaştırmaya çalışıyor. Çıkıp bize belediyecilik konusunda ahkam kesiyorlar. Biz hiçbir denetimden kaçmadık, kaçmayacağız. AK Partili belediyelere tek müfettiş yollamayanlara sesleniyorum: Bakın İBB, 36 dosyada bildirimde bulundu, suç duyurusunda bulundu, tık yok. ABB, Melih Gökçek dönemine ilişkin 40 suç duyurusu, 40 bildirim, 40 çağrı, 40 dosya, tık yok. MHP’den yeni aldığımız Manisa Büyükşehir, sekiz büyük yolsuzluk dosyası, ikisi savcıda. Savcılar müfettiş talep etmiş mi? Tık yok. Aylardır bekliyor, altı tanesi dahili denetimde. İçişleri Bakanlığı, bir müfettiş yolladın mı Manisa’nın MHP dönemini araştırmaya? Defalarca Meclis’te ben anlattım. Bütün Türkiye şimdi duysun. Manisa’nın MHP’li belediye başkanı yola beş kattan 15 kata imar verirken bir becayişle, bir parkla arsasını değiştirip kendi devasa arsalarına bağlantı kurdurup bir cümle ekletip ‘Ana yola bağlantısı olanlar da’ diye 15 kata çıkarmıştır, kendine 300 küsür fazladan daire. Anlattım, Devlet Bey duymadı sesimi. Anlattım İçişleri Bakanlığı duymadı sesimi. Anlattık anlattık, duymadılar. Manisalılar sesimizi duydular, o belediyeyi yüzde 60 oyla CHP’ye verdiler. Geçtiğimiz ay yapılan düzenlemeyle 15 kat indi beş kata tekrar arkadaşlar. Biz böyle belediyecilik yapıyoruz. Millet bize ‘MHP’li belediye başkanı haksız 300 küsür dairesini ondan geri al’ diye oy verdi, çatır çatır aldık. Yalvarıyordum ‘Devlet Bey yapmayın, buna izin vermeyin’ diye. Ne yaptınız? O belediye başkanını tekrar aday yaptınız. Millet de size demokrasi tokadını Manisa’da da çaktı, bütün Türkiye’de de çaktı. Siz busunuz, sizin belediye başkanınız bu. Kendi arsalarına adam beş kattan 15 kata imar vermek için orada değişiklik yapar mı? Yaptı. Millet de elinden aldı, biz de elinden aldık. Otursunlar ağlasınlar şimdi.

“Bakanlığın Kültür Yolu Festivali, 800 milyon lira”

Diğer taraftan yaratılmaya çalışılan algı ortada. Ama bir de dönün, bakın bakalım: Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, organizasyon hizmeti, 2023 yılı, ihale kayıt nosu, bu 198 milyon. ‘Onların da konserleri var. Kocaeli’de verdi’ dedim diye Büyükşehir Belediye Başkanı konuşuyor. Organizasyon hizmeti, Ümraniye Belediyesi 85 milyon, Konya Büyükşehir 79 milyon. ‘Efendim benimki konser değil.’ Kardeşim bir iddia var. Bu iddia bizim belediyeler için söylendiğinde bir haftalık sahne organizasyonuna, üç meşhur sanatçı konserine 70 milyon düşüyor, tane başına 20 milyon. Pat yolluyorsun, iyi yaptın, hoş gelmiş, sefa gelmiş, vereceğiz hesabını. 198 milyon organizasyon hizmeti konser değilmiş, kampmış. Bu kadar AK Partili belediye 198, 85, 79, 69, 64 gidiyor. Fatih Belediyesi’nin 22 milyonu var 2023’ün parasıyla. Birinde müfettiş var mı? Birine yolluyor musunuz müfettiş? 16 ilde 800 milyon liraya Kültür Yolu Festivali, Bakanlığın. Böldüğünde 70 milyon çıkıyor her bir festivalin maliyeti.

“Denetlenmekten korkumuz yok ama birtakım siyasi operasyonlara kimse alet olmasın”

Peki esas şunu soralım: Tasarruf Genelgesi’ne konserleri koymamanın gerekçesi nedir? Bakan bunu açıklasın. Kreş tasarrufa giriyor, yurt tasarrufa giriyor, nefes alsan tasarrufa giriyor, konser tasarrufa girmiyor. Ülkeyi yöneten sizsiniz. Burada eğri oturup doğru konuşmak gerekirse benim kamu görevlilerine yapacağım uyarı şu: Ben Sayıştay’a çok saygılıyım, Meclis adına yapıyorlar. Mülkiye Müfettişleri‘ne çok saygılıyım, devlet adına yapıyorlar. Gittiğiniz yerde varsa bir şey bulun yazın, bugüne kadar zaten neyi yazdınız da hesabını veremedik. Bulun, yazın. Ama ‘Araştırın, karıştırın, bunları suça bulaştırın’ talimatına uyanın devlete değil, AK Parti‘ye hizmet ettiğini de unutmam, unutturmam. Gidin namusunuzla denetleyin, namussuzluk varsa çıkarın. Ama namussuzca verilen siyasi talimatlarla suç icat etmeye çalışmayın. Yoksa hepinizin bugün de yarın iktidarımızda da başımızın, gözümüzün üstünde yeri var. Devletin parasını, milletin parasını ve devlet adına denetleyen en kutsal meslektir. Bizim denetlenmekten korkumuz yok. Ama birtakım siyasi operasyonlara kimse alet olmasın. Atılan her imzanın, atılan her iftiranın bir gün gelir, hesabı sorulur. Bu ülkede bu iktidar gidiyor, paniği görüyorsunuz. Bu panikle yapılan işlerde birilerinin paniğine alet olup suça bulaşmayın. Suç varsa ortaya çıkarın. Suçu varsa ortaya çıkarın. Ama suç icat edeceğiz diye suça bulaşmayın. Benim size yapacağım en önemli uyarı budur.

“Bu kadar haksızlıkla yapılan bir algı operasyonuna teslim olmayız”

Peki Tayyip Bey’e soruyorum: Sen Ankara, İstanbul, Bursa, Balıkesir, Düzce, Niğde’nin de içinde olduğu 10 belediye başkanını istifa ettirdin. ‘Etmezseniz gereğini biz yaparız’ dedin. Bir partinin genel başkanı, bir belediye başkanını partiden atabilir ama görevden alamaz. İçişleri Bakanlığı alabilir. Terör ya da yolsuzluk varsa. Terörde yargılamayı bile beklemeden, yolsuzlukta yargı sonucuna göre. Bu lafı söyledin, kimi ağlaya ağlaya, kimi güle oynaya istifa etti. Ne oldu o belediyelerde? Belediye başkanlarını FETÖ’den yargıladın mı? Yok. Yolsuzluktan araştırdın mı? Yok. Bir müfettiş yolladın da istifa ettirdiğin bir belediye başkanına bir soru sordurdun mu? Çünkü bu adam ya FETÖ’cü ya hırsız. Öyle dedin diye istifa etti. Gelmiş şimdi, ‘Konser pahalıymış’. Algı operasyonu yapıyor. Bakın pahalıysa bu konserlerin hepsi pahalı. Hepsine yolla, hepsini araştır, aynı standartlarda denetle, başımla beraber. Ama bu kadar haksızlıkla yapılan bir algı operasyonuna teslim olmayız. Bunlara tekil tekil değil, bütün bütün cevap vereceğiz, bütün bütün hep beraber. Siz belediye başkanlarımızı öyle birtakım algı operasyonlarıyla  itibarsızlaştırmaya çalışıyorsanız, onların karnesi 31 Mart’ta beş pekiyi, aferin. Ankara’da da öyle İstanbul Büyükşehir‘de de öyle.

“O kadar savcı dururken Fahrettin Altun’un kuzeni Barış Duman harekete geçiyor”

17-25 Aralık oluyor, ayakkabı kutularından paralar çıkıyor. Seçim oluyor, seçimden sonra bunu sorana, ‘Biz millete hesabını verdik. 30 Mart’ı kazandık. Biz sandıkta hesap verdik’ dediniz. Dört tane bakanı yollamadınız Yüce Divan’a. Yani ‘Anayasa Mahkemesi, Yüce Divan yerine; sandık akladı bizi’ dediniz. Sandıkta aklama meselesi size olunca oluyor da CHP’li belediyeler siz aklandıysanız sandıkta, bizimkiler her türlü denetimin, her türlü yapacağınız teftişin bin katını sandıkta verdiler, bembeyaz çıktılar. Bu ne hazımsızlık kardeşim? Kararı millet veriyorsa, verdi Mart’ta. Millet verecekse, verecek gelecek seçimlerde. Şimdi bu yaptığınız iş ne? Ya bütün belediyelere yolla ya CHP’de suç uydurmak üzere özel görevlendirmeler yapma. Bak Beykoz 20 milyon harcamış. 20 milyon üzerinde, 22 tane AK Partili belediye var. Hatta buradakilerin içerisinde 2023 yılları var, dolara çevir hepsi 20 milyonun üzerinde. Nereye yolluyorsun? Beykoz Belediyesi’ne. Kim yolluyor? Sayın Barış Duman. Kim Barış Duman? Fahrettin Altun’un kuzeni. O kadar savcı dururken Balıkesir’de, Başakşehir’de, Bursa’da, Sakarya’da, Sultangazi‘de, Kocaeli’de, Malatya’da. Bir savcı harekete geçiyor, o savcı da Fahrettin Altun’un kuzeni çıkıyor. Bu işler sistematik bir saldırı. İtibar suikasti yapmaya çalışıyorlar. Bizim bütün itirazımız, bütün yaklaşımımız da buna.

“Böyle seçim kazanmaya kaldıysa iş, zaten bu iş çoktan bitmiş”

SGK ne zamandan beri tweet’lere cevap vermeye başladı? SGK cevap verecekse şuna cevap verecek: Süleymanpaşa Belediyesi bir dönem AK Parti‘ye geçti, SGK borçları bitmiş. ‘Nasıl ödemiş bunları’ dedik. Nasıl ödemiş biliyor musunuz? Arsa vermişler, borçtan düşmüşler. Yalnız arsanın bir özelliği var. Biz de arsa vermek istiyoruz, almıyorlar. ‘Mahsuplaşalım diyoruz’ almıyorlar. Cillop gibi arsayı almıyorlar. Süleymanpaşa’dakinin üstünde cami var. O borcun tasdik kabiliyeti var mı? Camiyi yıkıp da arsayı mı müteahhite vereceksiniz? Camiyi tahliye edip arsayı mı satacaksınız? Üstünde camisiyle arsayı borçtan düşüyorsun, Balıkesir’de yapmışsın, Bursa’da yapmışsın, Süleymanpaşa’da yapmışsın. Bizim üzerine her şey yapılabilecek arsamızı borçtan düşmüyorsun. Neden? ‘Parayı ver’ diyor. O parayı alacak, bizim hizmet aksayacak, Tayyip Bey de seçim kazanacak. Böyle seçim kazanmaya kaldıysa iş, zaten bu iş çoktan bitmiş.

“Cumhur İttifakı’nın kendi içindeki krizle meşgul olmak yerine, bize bir kriz ihraç etmeye çalıştığını dikkatle takip ediyoruz””

O yüzden hepimiz büyük bir dikkatle yapılanları takip ediyoruz. Cumhur İttifakı’nın kendi içindeki krizle meşgul olmak yerine bize bir kriz ihraç etmeye çalıştığını dikkatle takip ediyoruz. Milletin derdiyle meşgul değiller. Hem kendi aralarındaki krizi gölgelemek, hem de vatandaşın asıl gündeminin üzerine perde çekmek için her türlü hukuksuzluktan medet umar hale gelmişler. Bu bir gücün değil, milletin de gözünde bir acziyetin göstergesi. Toplam 230 tane müfettiş gelmiş ve gitmiş belediyemize. Bir müfettiş bile gitmeyen AK Partili belediyeler ortada. Bizde kalıcı odalar veriliyor, nasılsa eksik olmuyorlar diye. Aylarca çalışıyorlar, biri gidiyor, biri geliyor. Vardı da 2019’dan önce o kadar belediye vardı elimizde, bir tanesinde bir şey çıkarabildiniz mi? Menemen’i biz duyduk, biz müfettiş yolladık, biz partiden attık. İki hafta sonra koştunuz, görevden aldınız. Halen daha o işlerle böyle alengirli işlerle meşgulsünüz. Var mı CHP’de bulabildiğiniz bir şey, çıkarabildiğiniz bir şey? O yüzden asla ve asla gerçek gündemden kopmayacağız. Bu meselede buyursun, gelsinler, teftişlerini yapsınlar.

Erdoğan, G20 Liderler Zirvesi'ne katılacak Erdoğan, G20 Liderler Zirvesi'ne katılacak

“Bundan sonra bir adım daha atarsan çıkıp her türlü rezilliğinizi anlatarak buradayım. Muhatabınız benim”

Ama asla ve asla vatandaşın yoksulluğunu, işsizliğini, asgari ücretin 17 bin lira asgari ücreti 21 bin liraya çıkarmaya çalışmalarını asla ve asla unutturmayacağız. 30 bin liralık asgari ücret teklifimizi sonuna kadar il il, ilçe ilçe, mahalle mahalle savunacağız. Bu hafta sonu başlıyor milletvekilleri; 81 ilde olacağız. Size bu millete çektirdiklerinizin hesabını soracağız. Bizim verilemeyecek hesabımız yok. Milletin güven duyduğu, beş yılın sonunda büyük bir başarı gösterdikleri için ödüllendirdiği belediyelerimizi; kin duyduğunuz için itibarsızlaştırmanıza da izin vermeyeceğiz. Bundan sonra bir adım daha atarsan çıkıp yine her türlü geçmişteki rezilliğinizi, rezaletinizi, Manisa Büyükşehir’i MHP’ye göstererek ve anlatarak, diğer AK Partili belediyelerin geçmişte yaptıklarını ve buna karşı nasıl hiçbir şey yapmadıklarınızı anlatarak, ben buradayım, muhatabınız benim kardeşim. Gelin, cevabınızı alın. Bu milleti kandıramazsınız, belediye başkanlarımızı sindiremezsiniz, hiçbirisini size ezdirmeyiz. Hepsinin dürüstlüğüne kendi namusumla kefilim. Bu kadar söylüyorum. Bundan sonraki süreçte de bu mevzuları gündeme getirmeye kalktıklarında, yeni yalanlar attıklarında karşılarında bizi bulmaya devam edecekler.”

“Milletle normalleşmeye sonuna kadar devam edeceğim”

Özel, açıklamasının ardından, “Bugün itibarıyla CHP’nin iktidarla normalleşmesi sona erdi diyebilir miyiz” sorusuna şu yanıtı verdi:

“CHP’nin zaten iktidarla normalleştiği filan yok. Bir türlü anlanmak istenmeyen konuya açıklık getireyim. Biz bu iktidarın kötücül aklına rağmen onu seçen seçmene duyduğumuz hürmeti ifade ediyoruz AK Parti ve MHP’lilere. Biraz önce de onlara seslendim zaten. Bunun dışında bu iktidarın yapmadığı işler vardı. Şehit cenazesinde ana muhalefetle el sıkışmamak gibi. Bunu Anadolu’da takdir eden varsa devam ettirelim. Ülkenin kurucu partisine herhangi bir konuda bilgi vermemek gibi. Bunu takdir eden varsa Anadolu’da devam ettirsinler. Biz ‘Normali budur’ dedik. Tayyip Bey’in bu binaya gelmesi, bu ülkenin kurucu partisi. ‘Bayrağı indirecekler’ dedikleri binaya, bayrak göndere çekilirken girmesi; ‘Vatanı böldürecekler’ dediği binada, gelip çay içmesi ve bizim bu ülkeyi hukuk devletine davet etmemizi dinlemesi normaldir. Ben bunu savunuyorum. Yaptığımız uyarılar, çağrılar normaldir. Benim Vera’nın babasına kavuşmasını, AYM, AİHM kararlarına uyulmasına davet etmem normaldir. Emekli maaşına itiraz etmem normaldir. 17 bin lira asgari ücrete dört kez zam yapması gerekirken zam yapmayıp o parayı ilk günkü parayla 11 bin liraya düşürenlere itiraz etmem normaldir. Varıp da kendime, yakınıma bir şey istemem, onun mücadelesini vermem değil. Öyle bir şey varsa tutanak altında, onlar da tutanak tuttu, biz de tutanak tuttuk sonuna kadar. Bu milletin haklı taleplerinden başka ne konuşmuşuz da normalleşme... Ben milletle normalleşmeye sonuna kadar devam edeceğim. Normal olanı yapmaya sonuna kadar devam edeceğiz. Normali milletin hakkını aramamızdır. Günü geldiğinde de iktidar olup o hakkı vermek görevi CHP’nindir.”

Kaynak: ANKA