Nermin Yıldırım Kara, yeni eğitim-öğretim yılının başlamasıyla birlikte deprem illerinden Hatay’da öğrenci, öğretmen ve velilerin yaşadığı çözülmeyen sorunlara ilişkin yazılı açıklamaı yaptı. Yıldırım Kara’nın açıklaması şöyle:

''Bugün yeni eğitim-öğretim yılının ilk günü. Tüm öğretmenlerimiz ve öğrencilerimiz için güzel bir okul dönemi geçmesini temenni etsek de maalesef Hatay’da öğrencileri, öğretmenleri ve velileri bekleyen sorunlar hala çözülebilmiş değil. Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in, ‘Okullar sorunsuz açılacak’ açıklaması gerçeklerle bağdaşmıyor. Deprem bölgesinde her şeyin normale döndüğünü iddia etmek, ancak gerçekleri görmezden gelmek demek. Derslikler hâlâ donanımsız, öğrencilerimiz bu yıl da ikili eğitim sistemiyle derslerine devam etmek zorunda bırakılıyor. Deprem sonrası geçici bir çözüm olarak başvurulan ikili eğitim, Hatay’da adeta yeni normal haline geldi. Kendi okulları henüz yapılmayan çocuklar, aylardır sabahın alacakaranlığında ya da akşamın zifiri karanlığında yollara düşüyor. Bu yıl da devam eden ikili eğitim sistemi nedeniyle okul binalarında ve öğretmen odalarında yoğun bir trafik yaşanıyor. 

Tasarruf halkın, emekçinin, öğrencinin ve öğretmenin sırtından yapılmaz

Dijitalleşme hayatı kolaylaştırsa da insanları yalnızlaştırıyor Dijitalleşme hayatı kolaylaştırsa da insanları yalnızlaştırıyor

İktidar, deprem sonrası sunduğu geçici çözümleri kaldırarak mağduriyetleri derinleştiriyor. Hatay’da depremi yaşamış, konteynerlerde kalan öğretmenlere Tasarruf Tedbirleri kapsamında tebligat gönderilmeye başlandı. Erzin’de, Arsuz’da, Altınözü’nde ve birçok ilçemizde öğretmenler, kendilerine konteynerları boşaltmaları için tebligat ulaştığını ve çaresizce ev aradıklarını dile getiriyor. Okul dönemi başlıyor olmasına rağmen Erzin’de 36 öğretmen konteynerlarından çıkmak ve yeni bir barınma yeri bulmak zorunda bırakılıyor. Hatay genelinde bu sorun giderek büyüyor. Kira fiyatları fahiş, konut stoku yetersiz, öğretmenler böyle bir ortamda nerede barınacak? Öğretmenlere ne kira yardımı ne de teşvik ödemesi sağlanıyor. Tasarruf halkın, emekçinin, öğrencinin ve öğretmenin sırtından yapılmaz.

'‘'Deprem bölgesinde her şey normal’ demek gerçeği göz ardı etmekten başka bir şey değil”

‘Deprem bölgesinde her şey normal’ demek ve bir de üstüne tasarruf tedbirleri uygulamak, gerçeği göz ardı etmekten başka bir şey değil. Öğrencilerimiz barınma, beslenme, ulaşım gibi en temel ihtiyaçlarını karşılayamazken, öğretmenlerimiz zor koşullarda eğitim vermeye çalışırken bu söylemler sorumluluktan kaçmak anlamına gelir.  İktidar, burada yaşanan mağduriyetleri görmeli ve gereken adımları derhal atmalıdır.”

Kaynak: ANKA