Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron dün yaptığı 10 dakikalık ulusa sesleniş konuşmasında, muhalefetin görevi bırakması yönündeki baskılarını reddederek, 2027’de "görev süresinin sonuna dek" görevinde kalmaya devam edeceğini açıkladı. Kısa süren başbakanlık döneminde gösterdiği özveri için Barnier'e teşekkür eden Macron, Fransız aşırı sağ ve aşırı sol partilerini hükümeti düşürmek için "cumhuriyet karşıtı bir cephede" işbirliği yapmakla suçladı.
Fransa’daki mevcut siyasi kaostan kendisinin sorumlu tutulamayacağını söylen Macron, "Başkalarının sorumsuzluğunu üstlenmeyeceğim" dedi. Macron, "önümüzdeki günlerde bir başbakan atayacağını" ve "genel çıkarlar doğrultusunda, yer alabilecek tüm siyasi güçleri temsil eden ya da en azından hükümeti düşürmemeyi taahhüt eden bir hükümet kurması talimatını vereceğini" ifade etti.
Aşırı sağcı Ulusal Birlik'in (RN) lideri Marine Le Pen sosyal medya paylaşımında, "Anayasanın garantörü olması gereken Cumhurbaşkanı Macron'a küçük bir hatırlatma: gensoru cumhuriyet karşıtı değildir, Beşinci Cumhuriyetimizin Anayasasında öngörülmüştür" diyerek Macron’a tepki gösterdi.
Fransa’nın Ulusal Meclis Başkanı ve Macron'un merkezci partisinin bir üyesi olan Yael Braun Pivet, Fransa'nın uzun süre sürüklenmesine izin verilemeyeceğini belirterek; "Herhangi bir siyasi tereddüt olmamalı. Herkesle konuşabilecek ve yeni bir bütçe tasarısını geçirmek için çalışacak bir lidere ihtiyacımız var" dedi.
Çarşamba günkü oylama, Charles de Gaulle'nin cumhurbaşkanı olduğu 1962 yılında Georges Pompidou hükümetinin düşmesinden bu yana ülkenin ilk başarılı güvensizlik oylaması. Barnier hükümeti, Fransa'nın 1958'de başlayan Beşinci Cumhuriyet yönetimleri arasında en kısa hükümet süresine sahip.