İzmir'de bir gıda pazarlama şirketinde yaşanan ve Türkiye'nin çalışma hayatında önemli bir yankı uyandıran olay sonuçlandı. Müşteri yöneticisi olarak görev yapan E.G., erkek mesai arkadaşlarının sürekli küfürlü konuşmalarından rahatsızlık duyduğu ve bu durumu dile getirdiği halde değişen bir şey olmaması üzerine, son çare olarak benzer şekilde karşılık vermişti. Bu durum işten çıkarılmasına neden olmuştu.
E.G., işten çıkarılmasının ardından İzmir 19. İş Mahkemesine başvurarak, işe iade talebinde bulundu. Mahkeme, yapılan incelemeler ve toplanan deliller ışığında E.G.'nin çalışma arkadaşlarının devam eden küfürlü konuşmalarına maruz kaldığını ve uyarılarının dikkate alınmadığını tespit etti. Mahkeme, E.G.'nin küfürlü ifade kullanmasını "tolere edilebilir" olarak değerlendirerek, işten çıkartılmasının haksız olduğuna hükmetti.
Kararda, yalnızca E.G.'nin iş akdinin feshedilmesinin eşitlik ilkesine aykırı olduğu vurgulandı. İzmir Bölge Adliye Mahkemesi de bu kararı onaylayarak, işe iade kararını destekledi. Mahkeme, işverenin ölçülü hareket etmediğini ve "feshin son çare" olması gerektiğini belirtti.
E.G.'nin avukatı Ömer Çağdaş, müvekkilinin işe iade kararından büyük memnuniyet duyduğunu belirtti. İşverenin, mahkeme kararından sonra işe başlatmama tazminatı ödemek zorunda kalabileceğini ifade etti. Avukat Çağdaş, "Müvekkilim, işyerindeki cinsiyet ayrımcılığı ve eşit olmayan tutumlarla mücadelesinde önemli bir adım attı. Bu karar, benzer durumlar yaşayan diğer çalışanlar için de cesaret verici olacaktır" dedi.