Kurtulmuş, konseyin 13 üyesinin katliamın durdurulmasını istemesinin bir tutku olarak yorumlandığını ve İngiltere’nin sessizliğinin de ince siyasetinin gereği olduğunu söyledi. Sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, ABD Başkanı Joe Biden’ın Gazze’de ateşkes kararı aldığını ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Kolu Konseyi’nde oylama yaptığını belirtti. Kurtulmuş, konseyin 13 üyesinin katliamın durdurulmasını istemesinin bir tutku olarak yorumlandığını ve İngiltere’nin sessizliğinin de ince siyasetinin gereği olduğunu söyledi.
Kurtulmuş, konsey oylamasının “Bir kere daha zulmün arkasında durdu” dediğini ve “Dünkü karardan sonra Filistin’de öldürülen her çocuğunun her kadının elindeki kanda Amerika Birleşik Devletleri’nin yönetiminin payı vardır. Onların da suçu vardır” ifadelerini kullandı.
Filistin sorunu nedir?
Filistin sorunu, Ortadoğu’da yaşayan yaklaşık 5 milyon insanın yaşadığı bir bölgeden kaynaklanmaktadır. Bu bölgeye Filistin veya İsrail adı verilmektedir. Bu bölgeye ait olan iki şehri ise Gazze (İsrail) ve Ramallah (Filistin) olarak adlandırmaktadır.
Filistin sorunu tarihsel olarak çok eski bir kökene dayanmaktadır. Osmanlı İmparatorluğu döneminde bu bölgeye hakim olan Osmanlılar ile Fransızlar arasında çeşitli anlaşmazlıklar yaşanmıştır. Fransızlar 1917 yılında Birinci Dünya Savaşı sırasında bu bölgeyi işgal etmiştir.
Savaştan sonra bu bölgeye ait olan iki şehri ayrı ayrı yöneten İngiltere, 1947 yılında Birleşmiş Milletler’in kararıyla bu bölgeyi ikiye bölmüştür. Buna göre, Filistinlilerin yüzde 45’i, Yahudilerin ise yüzde 55’i toprak sahibi olacaktı. Ancak bu karar Filistinliler tarafından kabul edilmedi.
1948 yılında İsrail devletinin kurulmasıyla birlikte, Filistinliler ve Arap ülkeleri ile İsrail arasında bir dizi savaş yaşandı. Bu savaşlar sonucunda, Filistinlilerin büyük bir kısmı topraklarını kaybetti veya mülteci durumuna düştü. İsrail ise Gazze Şeridi ve Batı Şeria’yı işgal etti.
1967 yılında yaşanan Altı Gün Savaşı’ndan sonra, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi 242 sayılı kararıyla, İsrail’in işgal ettiği topraklardan çekilmesini ve Filistinlilerin kendi devletlerini kurmasını istedi. Ancak bu karar da uygulanmadı.
1974 yılında, Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) Birleşmiş Milletler tarafından Filistin halkının tek meşru temsilcisi olarak tanındı. 1987 yılında ise Filistinliler, İsrail işgaline karşı bir ayaklanma başlattı. Bu ayaklanmaya İntifada adı verildi.
1993 yılında, FKÖ lideri Yaser Arafat ile İsrail Başbakanı İzak Rabin arasında Oslo Anlaşması imzalandı. Bu anlaşmaya göre, Filistinliler kendi yönetimlerini kuracak, İsrail ise işgal ettiği topraklardan kademeli olarak çekilecekti. Ancak bu anlaşma da tam olarak hayata geçirilmedi.
2000 yılında, İsrail Başbakanı Ariel Şaron’un Mescid-i Aksa’ya girmesiyle birlikte, Filistinliler ikinci bir İntifada başlattı. Bu ayaklanma, İsrail’in sert müdahalesiyle bastırıldı.
2005 yılında, İsrail Gazze Şeridi’nden çekildiğini ilan etti. Ancak Gazze Şeridi üzerindeki hava, deniz ve kara ablukasını sürdürdü. 2006 yılında, Gazze Şeridi’nde yapılan seçimleri Hamas kazandı. Hamas, İsrail’i tanımayan ve silahlı mücadeleyi savunan bir İslami harekettir.
2007 yılında, Hamas ile FKÖ arasında çıkan çatışmalar sonucunda, Gazze Şeridi Hamas’ın, Batı Şeria ise FKÖ’nün kontrolüne geçti. Bu durum, Filistin’in ikiye bölünmesine yol açtı.
2008, 2012 ve 2014 yıllarında, İsrail Gazze Şeridi’ne üç ayrı askeri operasyon düzenledi. Bu operasyonlarda binlerce Filistinli hayatını kaybetti veya yaralandı. İsrail ise Hamas’ın roket saldırılarına karşı kendini savunduğunu iddia etti.
2017 yılında, ABD Başkanı Donald Trump, Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıdığını açıkladı. Bu karar, Filistinliler ve Arap ülkeleri tarafından büyük tepkiyle karşılandı. Filistinliler, Kudüs’ün doğu kısmının kendi başkentleri olduğunu savunuyor.
2021 yılında, İsrail ile Filistin arasında yeni bir çatışma patlak verdi. Çatışmanın sebebi, Kudüs’ün Şeyh Cerrah mahallesinde yaşayan Filistinli ailelerin evlerinden çıkarılması ve Mescid-i Aksa’ya yapılan baskınlardı. Hamas, İsrail’e roket saldırıları başlattı. İsrail ise Gazze Şeridi’ne hava saldırıları düzenledi. Bu saldırılarda, çoğu sivil ve çocuk olmak üzere yüzlerce Filistinli öldü veya yaralandı.
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, Gazze’de ateşkes çağrısında bulundu. Ancak ABD, bu çağrıyı veto etti. ABD, İsrail’in kendini savunma hakkını desteklediğini belirtti. Bu durum, Türkiye ve diğer ülkeler tarafından kınandı.