Uluslararası Finans Enstitüsü (IIF) tarafından yayımlanan "Küresel Borç Monitörü" raporu, küresel borçların bu yılın üçüncü çeyreğinde 307,4 trilyon dolara ulaştığını gösteriyor. Rapora göre, geçen yılın aynı döneminde kaydedilen 289 trilyon dolarlık küresel borç, bu dönemde önemli bir artış yaşayarak rekor seviyeye ulaştı. Raporda, küresel borçların yıl sonuna kadar 310 trilyon doları aşması bekleniyor.
Küresel borçlardaki artışın başlıca etkenleri arasında, ABD, Japonya, Fransa, İngiltere gibi gelişmiş ekonomilerle birlikte Çin, Hindistan, Brezilya ve Meksika gibi gelişmekte olan ülkelerin borç seviyelerindeki büyük artışlar bulunuyor. Özellikle salgın öncesi seviyelerin üzerinde kalan mali bütçe açıkları, borçlardaki genel artışı tetikleyen faktörler arasında yer aldı.
Küresel borç oranı, ülkelerin toplam Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH) değerine oranla yüzde 333 olarak hesaplandı. Raporda, küresel büyüme ivmesinin zayıflaması ve enflasyonist baskıların azalması nedeniyle küresel borç oranının yükseliş eğilimini sürdüreceği öngörüldü.
Sektör bazında incelendiğinde, hane halkına ait borçlar 57,9 trilyon dolar, finansal olmayan şirketlere ait borçlar 91,1 trilyon dolar, kamuya ait borçlar 88,1 trilyon dolar ve finansal şirketlere ait borçlar 70,3 trilyon dolar olarak kaydedildi. Gelişmiş ekonomilerin toplam borcu 206 trilyon doları aşarken, gelişmekte olan ekonomilerin toplam borçları 101,3 trilyon dolara ulaştı. Gelişmekte olan ekonomilerde toplam borcun GSYH'ye oranı yüzde 255 olarak belirlendi.
Raporda ayrıca, siyasi açıdan "popülizme doğru" bir kaymanın daha yüksek borç seviyelerini tetikleyebileceği uyarısında bulunuldu. ABD-Çin rekabeti ve jeopolitik gerilimlerin artmasıyla birlikte, Hindistan, Güney Afrika, Pakistan ve ABD'de dâhil olmak üzere hükümet borçlanması ve mali disipline ilişkin endişelerin arttığı vurgulandı.