Güncel

Kira fiyatları ve asgari ücret arasındaki uçurum vatandaşları zorluyor

Artan ev kiraları nedeniyle geçim sıkıntısı yaşadığını belirten halk, hükümetin kira artışlarını dengelemesi gerektiğini vurguladı.

Ev sahiplerinin kiraları yükseltmesinin yanı sıra, bölgedeki yüksek nüfus yoğunluğu ve artan faturalar da halkın geçim sıkıntısını daha da büyütüyor.

Ev sahiplerinin kira fiyatlarını belirlerken bir üst sınır koymadığını ve bu durumun özellikle asgari ücretle geçinenleri zor durumda bıraktığını ifade eden vatandaşlar, devletin kira artış oranlarını düzenlemesi gerektiğini vurguladı.

Artan kira fiyatları, özellikle dar gelirli vatandaşlar için büyük bir sorun haline gelirken, kiraların neredeyse her yıl katlanarak yükselmesi, ekonomik zorlukları derinleştiriyor.

Halk, kira fiyatlarının denetlenmesi ve hükümetin bu konuda adım atması gerektiğini belirtti.

“Kira fiyatlarına nasıl bir politika izlenebilir, bilmiyorum”

Kira fiyatlarının yüksek olduğunu ifade eden Hasan Yıldız, "Kira fiyatları gerçekten çok fahiş arttırılıyor. Asgari ücretle çalışan birinin bu şekilde kira ödeyerek geçinmesi çok zor. Kira fiyatlarına baktığımızda minimum 10-15 bin TL arası bir kira fiyatı mevcut. Bunlara faturalar da eklendiği zaman, asgari ücretin yetersiz kaldığı zaten ortada. Bu millet nasıl geçinecek, nasıl hayatını idame ettirebilecek? Kısacası şartlar çok kötü. Artık işin içinden çıkılamayacak duruma geldik. Bizim bölgede zaten nüfus yüksek. Kiralar ve faturalar da ciddi anlamda yüksek. Kira fiyatlarına nasıl bir politika izlenebilir, onu bilmiyorum ama milletin refah içerisinde yaşaması için asgari ücretin yükseltilmesi lazım. Milletin gelir düzeyinin yükseltilmesi lazım. Yapılan bu zamların önüne geçilmesi lazım. Zamların önüne geçilmediği zaman, bu şekilde sıkıntılar devam edecek." dedi.

“Çalıştığımız bütün emeğimiz kiraya gidiyor”

Kirayı ödemeyecek duruma geldiğini söyleyen Aysel Ögür, "Şu anda ben de bir kiracıyım ve kira fiyatları çok fazla yükseliyor. Geçen seneden bu seneye iki katına çıkardılar kira fiyatlarını. Kiraları ödeyemiyoruz. Çalıştığımız bütün emeğimiz kiraya gidiyor. Devlet bu konuda vatandaşlara yardımcı olabilir. Sabit bir fiyat veya sabit bir yüzdelik belirleyebilir. Daha önce devlet yüzde 25 oranında yükseltme sınırı koydu fakat kimse bu sınırı dikkate almıyor. Kimse bu kurala uymuyor. Şanlıurfa'da veya Siverek'te ev sahibi söyleyebileceği en üst düzey kira fiyatını söylüyor. 'Kabul ederseniz, bu etmezseniz de çıkabilirsiniz' diyor. Her sene ev değiştiremeyeceğimize göre biz de mecburen ödemek zorunda kalıyoruz." diye konuştu.

“Asgari ücret her bölgede eşit olduğu için, kira fiyatlarının da eşitlenmesi gerekiyor”

Kira fiyatlarının bölgeden bölgeye değiştiğini ama asgari ücretin aynı olduğunu dile getiren Gülizar Nite, "Türkiye geneline bakacak olursak, kira fiyatları gerçekten yüksek. Tabii, bölge bölge değişkenlik gösterebiliyor. Bazı bölgelerde daha düşük, fakat metropol şehirlerde daha çok yüksek. Fakat asgari ücret her bölgede eşit olduğu için kira fiyatlarının da eşitlenmesi gerekiyor. Hükümetin bu konuda zam oranlarını dengelemesi gerekiyor. Yıllık zam oranlarının belli bir yüzdeliğin üzerine çıkmaması gerekiyor. Ev sahiplerine de bir şey söyleyemiyoruz; bir yerde onlar da kendilerince haklı. Devletin, ikisinin ortasını bulması için ne yapabilir bir şey diyemeyeceğim fakat şu anki süreç gerçekten karışık bir süreç. Her zaman böyle değildik. Bundan 10 yıl öncesine bakacak olursak kiralar asgari ücretin yarısıydı. Şu an asgari ücret 17 bin lira ve düzgün bir evde yaşamak isterseniz de 17 bin TL'den aşağıya kira yok." şeklinde konuştu.

“Bir kira fiyatı kadar depozito isteniyor”

İnsanların kazancını düşünmeden kira fiyatlarının artırılmasının yanlış olduğuna dikkat çeken Halil Demirel, "Adana, standartların altında bir memleket olmasına rağmen kira fiyatları bence pahalı. İnsanların kazancını düşünmeden kira fiyatlarının yüzde 100 arttırılması insanların farklı yerlere gitmesine sebep olur. Hükümetin kira fiyatlarını dengelemek için herhangi bir politika izlemesine gerek yok; zaten her şey onların elinde. İstedikleri zaman, istedikleri şeyi yapabilirler. Tabii istemeleri gerekiyor. Her şeyden önce depozito işine bir el atılması gerekiyor. Bir kira fiyatı kadar depozito isteniyor, en başta bunun engellenmesi gerekiyor. İnsanların yaşama kalitesini, standartlarının üst çıtaya taşımak istiyorlarsa ev sahipleri ile 3-4 yıllığına sözleşme imzalanabilir. Kalıcı bir kiracı olarak o da mantıklı bir çözüm olabilir. Kira artış yüzdelerinin yüzde 10’un üstüne çıkılmaması gerekir. Yüzde 25 kira artış oranında iken bile yüzde 45 oranında bir kira artışı yaptılar bana. 60 bin TL’lik kira verirken 100 bin TL kira verdim." diye konuştu. 

Mahreç: Haber Merkezi

{ "vars": { "account": "G-3SZQ7JT08Q" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }