İşgal kuvvetlerinin, dün 8 Filistinin şehit olmasına yol açan, altyapı ve vatandaşların mallarında geniş çaplı tahribata yol açan Tulkarm kampına yönelik saldırıları üst üste ikinci gününde de devam ediyor.
Filistin Sağlık Bakanlığı, işgalin Tulkarm kampına yönelik saldırısı sonucunda sekiz Filistinlinin şehit olduğunu, ayrıca ikisi kritik durumda olmak üzere 6 Filistinlinin yaralandığını duyurdu.
İşgal uçaklarının Tulkarm kampındaki El Hamam mahallesine düzenlediği saldırıda şehit olanlardan birinin Kassam Tugayı mücahitlerinden Cuma Salem olduğu bildirildi.
Dün öğleden sonra işgal uçakları Tulkarm kampındaki El Hamam Mahallesindeki bir mitingi hedef aldı. İşgalciler, kampta dün sabah da bir erkek çocuğunu keskin nişancılarının kurşunlarıyla şehit etti.
İşgal savaş uçakları ve insansız hava araçları, dün sabah saatlerinden bu yana Tulkarm kampını dördü insansız hava aracı, biri F-16 savaş uçağıyla olmak üzere beş kez hedef aldı.
Aynı bağlamda işgal kuvvetlerin daha fazla aracını Tulkarm kampına sevk etmeye ederken, çok sayıda ağır araç ve buldozer de Nablus Caddesi'nin girişine bitişik bölgede konuşlandı.
İşgal, kampı askeri kışlaya dönüştürdü, keskin nişancılarını yüksek binalara konuşlandırdı, çok sayıda noktayı ele geçirdi ve bölge sakinlerine karşı yoğun ve ayrım gözetmeksizin ateş açtı.
Ayrıca işgalci buldozerler şehrin doğusundaki Nur Şems kampının çevresine baskın düzenledi ve girişlerine bitişik Nablus Caddesi'ni, özellikle daha önce yıkılan Şehit Sayf Ebu Lebda Meydanı civarını buldozerlerle yıkmaya başladı. Kampta üç Filistinli yaralandı.
Öte yandan işgal, Nur Şems kampının yakınındaki Aktaba bölgesinde konutların yakınındaki El Sikka Caddesi'nin bir kısmını da buldozerle yıktı ve toprak bariyerlerle kapattı.
İslami Cihat Hareketi'ne bağlı Kudüs Seriyyelerin Tulkarm Taburu, savaşçılarının sabahın erken saatlerinden itibaren Tulkarm kampındaki çatışma alanlarında işgal kuvvetleriyle karşı karşıya geldiğini, ağır kurşunlarla asker ve askeri araçları hedef aldığını duyurdu.
Tabur ayrıca yaptığı açıklamada, Nur Şems kampındaki çatışmalar sırasında önceden hazırlanmış bir patlayıcıyı D9 askeri buldozere karşı patlatabildiğini ve bunun işgal kuvvetleri arasında teyit edilmiş can kayıplarına yol açtığını vurguladı.
