İngiltere, Gazze’de yaşanan insanlık dramına duyarsız kalarak, İsrail’in savaş suçlarını görmezden geldi. İngiltere, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarını “meşru müdafaa” olarak nitelendirerek, soykırımı destekledi.
İngiltere, aynı zamanda Gazze’deki direniş liderlerine yönelik baskı ve yaptırımlarını artırdı. İngiltere, Fransa’nın ardından, Gazze Sorumlusu Yahya Sinvar ve İzzeddin el-Kassam Tugayları Genel Kurmay Başkanı Muhammed el-Dayf’ın mal varlıklarını dondurma kararı aldı. Ayrıca, İngiltere, Muhammed el-Dayf’a seyahat yasağı getirdi.
Bu karar, kamuoyunda alay konusu oldu. Zira, Muhammed el-Dayf, 30 yıldır İsrail’in peşinde olduğu, ancak bir türlü yakalayamadığı bir direniş lideridir. Muhammed el-Dayf, İsrail’in defalarca suikast girişimine maruz kalmış, ancak hayatta kalmayı başarmıştır. Muhammed el-Dayf, teknoloji kullanmayan, görünmeyen, sesiyle bile nadiren duyulan bir hayalettir. Muhammed el-Dayf, Gazze’de yaşayanların bile tanımadığı, ancak saygı duyduğu bir komutandır.
İngiltere’nin, Muhammed el-Dayf’a seyahat yasağı getirmesi, hem mantıksız hem de saçmadır. Muhammed el-Dayf, Gazze’den çıkmayan, çıkamayan bir direnişçidir. Muhammed el-Dayf, İsrail’in ablukası altında yaşayan, özgürlüğü için savaşan bir kahramandır. Muhammed el-Dayf, İngiltere’nin seyahat yasağına ihtiyacı olmayan bir liderdir. Muhammed el-Dayf, İngiltere’nin seyahat yasağına gülen bir savaşçıdır.
