Hareketin siyasi büro üyesi Harun Nasıreddin, yaptığı açıklamada, “İslam ülkelerinin, işgal altındaki şehre karşı dini ve siyasi görevlerini yerine getirmesinin zamanı geldi; şehir, aşırılık yanlısı işgal hükümeti ve işgalcilerin yaygın ve sistematik bir Yahudileştirme kampanyasına maruz kalıyor.” dedi.
Aynı zamanda HAMAS'ın Kudüs İşleri Ofisi Başkanı olan Nasıreddin, İslam ülkelerinin, siyonist işgalini durdurmak ve Filistin halkına ve İslami kutsallıklara karşı işlenen suçları durdurmak için dünya çapındaki ülkeler üzerinde ekonomik ve siyasi baskı ve nüfuz uygulama potansiyeline sahip olduğuna dikkat çekti.
Nasıreddin, önceki İslam zirvelerinde yayınlanan, Kudüs şehri ve Mescid-i Aksa realitesinde herhangi bir değişikliği reddeden kararların uygulanmasının gerekliliğini vurguladı ve bu ülkelerden işgale yönelik büyükelçiliklerini geri çekmelerini talep etti.
Siyonist yerleşimcilerin Mescid-i Aksa'da artan ihlallerinin arttığını belirten Nasıreddin Kudüs'te, özellikle de Silvan kasabasındaki yıkımların artmasının, işgalin Yahudileştirme yaklaşımının ve Mescid-i Aksa'yı tam olarak kontrol etme arzusunun bir kanıtı olduğuna dikkat çekti.
30 Ekim'de Suudi Arabistan, işgalci rejimin, Filistin toprakları ve Lübnan'a yönelik saldırganlığının devamı ve mevcut durumdaki gelişmelerin tartışılacağı 11 Kasım'da Krallık'ta ortak bir Arap-İslam takip zirvesi yapılması çağrısında bulundu.
