CHP İçişleri Bakanlığından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Murat Bakan, Instagram’a erişim engeli getirilmesi ve İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'nın "729 bin Suriyeliyi adresinde bulamadık" açıklamaları ile Bakan Yerlikaya'nın adresinde iki yabancı adına kayıtlı ikamet izni çıkmasına ilişkin ANKA Haber Ajansı'na değerlendirmelerde bulundu.

Instagram’a erişim engeli getirilmesine ilişkin Bakan, "Instagram'ın kapatılması ülkenin giderek otoriterleşen, muhalefetin sesini duyurduğu... Çünkü bakıyorsunuz dünyadaki seçimlere mesela İngiltere'deki seçimlerde en çok ne etkili oldu? İşçi Partisi’nin kazanmasında sosyal medya; Instagram'ı, TikTok'u, Facebook'u... Sosyal medya mecraları artık insanların haber alma alanı haline döndü. Bu kadar yandaş medyanın olduğu, konvansiyonel medyanın tamamen neredeyse iktidarın elinde olduğu, muhalif kurumların da RTÜK eliyle büyük baskı altında olduğu bir noktada sosyal medyanın yasaklanması, sınırlanması demek halkın haber alma özgürlüğünü de bir noktada engellenmesi demek. Diğer taraftan da bunlar aynı zamanda ticari olarak da birçok insanın ekmek kapısı. Onu da kapatmış oldu. Bunu böyle değerlendirmek lazım" dedi.

"İlk MYK toplantısında gündeme gelir"

Instagram’a erişim engeli getirilmesine karşı partisinin yol haritasına ilişkin ise CHP'li Bakan, “Sosyal medya yasağı olduktan sonra henüz bir MYK toplantısı yapmadık. Ama bununla ilgili hem genel başkanımızın hem parti sözcümüzün açıklaması var. Hem de milletvekili arkadaşlarımız bunu parlamento gündemine taşıdı. Taşımaya devam edeceğiz. Bu konu ilk MYK toplantısında gündeme gelir. Onunla ilgili bundan sonraki eylem planımızı ortaya koyarız" diye konuştu.

Dışişleri, işgalin hastane saldırısını kınadı Dışişleri, işgalin hastane saldırısını kınadı

"Devlet bununla ilgili daha önce de alarmda olmalıydı"

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'nın adresinde iki yabancı adına kayıtlı ikamet izni çıkması ve 729 bin Suriyelilerinin adreslerinde bulunamamasına ilişkin ise Bakan, şunları kaydetti:

"İçişleri Bakanı'nın evinde iki tane Azerbaycanlı öğrencinin ikametgâhı gözüküyor. Bu ilk defa olan bir şey değil. Devlet bununla ilgili daha önce de alarmda olmalıydı. Daha önce de devlet büyüklerinin, milletvekillerinin, valilerin evinde yabancıların ikamet ettiğini gördük. Bu konuya ne kadar uzak olduklarını, göç politikaları noktasında çözümsüzlüğün ne noktaya geldiğini göstermek açısından bir somut örnek. Trajikomik bir olay aynı zamanda. İçişleri Bakanı bir açıklama yaptı. Bu açıklamayı AKP Genel Merkezi'nde yaptı. 729 bin kişiyi bulamamışlar evlerinde. Bu da aczini gösteriyor. Demek ki senden önceki İçişleri Bakanı, bir yıldır da sen bu işi çözememişsin. 729 bin kişi ne demek? Bunun içinde terörist mi var? İstihbarat ajanları mı var? Bunlar kim? Nerede, ne yapıyorlar? Yani bununla ilgili devletin hiçbir bilgisi olmadığını gösteriyor. Bunlara 90 günlük süre verdiklerini söylediler. Sen evinde bulamadığın adama nasıl tebligat yaptın? Evinde bulamadığın adama nasıl ulaşıyorsun? Adam 90 günde sana adresini söyleyecek. Bu ayrı bir durum.

"Derhal kapalı nüfus sayımı yapılmalı"

Biz diyoruz ki derhal sokağa çıkma yasağı ilan edilerek kapalı nüfus sayımı yapılması lazım. Türkiye'de ne kadar yasa dışı göçmen var? Defakto sığınmacı var? Düzenli düzensiz ne varsa yabancıların tamamı bu kapalı nüfus sayımında sayılmalı. Bunların biyometrik verileri de parmak izi, yüz tanıma sistemlerine yüklenmeli. Biz ülkemizde neyle karşı karşıya olduğumuzu bilmeliyiz. 4 milyon mu? 5 milyon mu? 10 milyon mu? 729 bin mi kayıp? Yoksa 1 milyon 729 bin mi? Ne olduğunu kimse bilmiyor. Üzerine herkes spekülasyon yapıyor. Derhal kapalı nüfus sayımı yapılmalıdır. Sınır güvenliği hala sağlayamamış durumdayız. Sınır güvenliğiyle ilgili atılacak adımlara destek olacağımızı biz daha önce söyledik İçişleri Bakanı'na. Atsınlar, destek olacağız. Ama bunu da becerecek durumda değiller. Hâla İran sınırından, Suriye'den  yasa dışı göçmenlerin geldiğini duyuyoruz, görüyoruz, biliyoruz. Hatta bunların bazı devlet görevlileri eliyle getirildiği de geçenlerde medyaya düştü. İçişleri Bakanı'nın açıklaması, İçişleri Bakanlığı'nın aczini, zafiyetini ortaya koymuştur. Göç politikaları noktasında zavallı durumda olduğunu ortaya koymuştur. Dünyadaki gelişmeleri takip etmiyorlar. Göç politikaları noktasında yapılması gereken adımları atmıyorlar. Bunu atacak ne bilgileri, ne birikimleri var, ne de niyetleri var. Çünkü bunlar hem onlar için seçmen kaynağı, hem onlar için ucuz iş gücü hem de cemaat, tarikatların da bir taraftan insan kaynağı. O yüzden de bunların göç politikalarıyla ilgili yapacakları bir şey olduğunu düşünmüyoruz. Bu işi ancak Cumhuriyet Halk Partisi olarak biz çözebiliriz. Bununla ilgili bilgi, birikim ve planlama da bizde."

Kaynak: ANKA