Eğitim kurumlarında boykot ürünlerinin satışı, çocukların sağlığını tehdit eden ciddi bir sorun haline geldi. Bu ürünlerin içerikleri, kimyasal maddeler ve zararlı katkı maddeleri barındırabilmektedir.
GİMDES Baş Denetçisi İbrahim Halil Yüzgül, okullarda siyonist işgalcilere destek veren ürünlerin satışının ciddi bir sorun teşkil ettiğini belirtti.
Yüzgül, bu ürünlerin, çocukların sağlığını tehdit eden kimyasal maddeler ve zararlı katkı maddeleri içerebileceğini vurgulayarak, bu durumun çocukları zehirlemek anlamına geldiğini ifade etti.
Sağlıklı bir eğitim ortamının oluşturulmasının önemine dikkat çeken Yüzgül, çocukların geleceği için bu tür ürünlerin satışı konusunda toplumun duyarlı olması gerektiğini sözlerine ekledi.
"Bir gün değil, her gün boykot yapılmalıdır"
Yüzgül, "Okullarda değil, bütün toplumda bunun iptal edilmesi gerekiyor. Hayatımızda bunu çıkarmalıyız. Çünkü çocuklarımız, körpecik çocuklarımız, bu ürünlerle beslendiğinde ömür boyu onlarla kalacaklar. Ne yiyorsak biz, oyuz. Temel felsefemiz, zulüm ve zulme destek olanlara her gün boykot olmalıdır, bir gün değil, her gün boykot yapılmalıdır. israil, Filistinli Müslümanlarına veya Lübnan'daki Müslümanlara saldırıyor diye değil; her zaman israili ve onu destekleyenleri boykot etmemiz lazım ve buna dikkat etmemiz gerekiyor. Bu, kimin tarafında olduğumuzu belirler." dedi.
"Hiçbir şey yapamıyorsak, bari boykot yapalım"
Okullarda boykot edilen ürünlerin satışının yasaklanması gerektiğini vurgulayan Yüzgül, "Okullarımızda Coca-Cola, Pepsi gibi boykot ürünlerini satmak, çocuklarımızı zehirlemek demektir. Bunun başka bir açıklaması yoktur. Bu konuyla alakalı Milli Eğitim Bakanlığı ve milli eğitim müdürlükleri, bütün okullarda bunu yasaklamalıdır. TSE'nin verdiği helal sertifikası veya GİMDES'in verdiği sertifikalara dikkat edilmesi gerekiyor. Özellikle giyim konusunda, gerçekten denetim yaptığı için bütün okullarda bu ürünlerin satılması sağlanmalıdır. GİMDES ürünlerinin bir özelliği var: siyonistleri destekleyen hiçbir firmaya sertifika vermemektedir. Bu nedenle GİMDES ürünlerinin tercih edilmesi gerekmektedir. Okuldaki öğretmenler, müdürler ve şuurlu insanlar tarafından çocuklara bu fikrin aşılanması önemlidir. Ebeveynler ve kantinciler, çocukları bu konuda bilgilendirmelidir. Boykot ürünlerini aldığımızda, bu bir mermi gibi oluyor. Hiçbir şey yapamıyorsak, bari boykot yapalım.” diye konuştu.
"Boykot ürünlerini sattığımızda, zalimlerle aynı kefede olduğumuzu bilmemiz lazım"
Boykota dair tarihten örnek veren Yüzgül, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Yusuf Karadavi'nin bu konuda şöyle bir sözü var; 'Müslümanların israil ile alışveriş yapması caiz değildir.' Hatta bu boykot, Amerika başta olmak üzere siyonistleri destekleyen tüm ülkeler için olmalıdır. Muhammed Emin Yıldırım'ın çok güzel bir sözü var, 'Gazze acılar içinde çırpınırken, doğrudan veya dolaylı yoldan sebep oluyorsak, bu zulüm ortaklıdır.' Bu zulüm durdurulmalıdır ve durdurulana kadar boykot edilmelidir. Nitekim Allah Resulü'nün Medine'de yaptığı ilk şey, Müslümanların çarşısını yahudilerin alışveriş yaptığı yerden ayırmak olmuştur. Beni Kaynuka pazarını boykot etti ve Müslümanlara kendi pazarlarını kurmasını söyledi. Şam'da Melik Salih, Haçlılarla anlaşma yaparak Sakif ve Sayy'da Haçlılarla alışveriş yaptığı zaman, o dönemin büyük alimi İbn Abdüsselam, silah satışının haram olduğuna hükmedip yapılanın haram olduğunu Sultan'ın yüzüne haykırdı. Aynı dönemde birisi, 'Üstadı Haçlılar bana elbise diktirmeye geliyorlar. Ben onlara elbise dikersem, bu zulme ortak olur muyum?' diye sorar. İbn Abdüsselam, şöyle keskin bir cevap verir: "Hayır, sen bu zulme ortak olmazsın. Sana bu iş için iğne ve iplik satan zulme ortak olur. Sen ise zalimin ta kendisi olursun.' Dolayısıyla buna çok dikkat edilmesi gerekir. Boykot ürünlerini sattığımızda, zalimlerle aynı kefede olduğumuzu bilmemiz lazım."
"Ekinlerimizi ve neslimizi bozmak için her oyuna, her hileye başvururlar"
Yüzgül son olarak şunları aktardı:
"Bakara Suresi'nde onlardan şu şekilde bahsediliyor: 'Onlar ekinlerimizi ve neslimizi bozdular.' Onlar, ekinlerimizi ve neslimizi bozmak için her oyuna, her hileye başvururlar. Gerekirse ürünlerinin isimlerini değiştirirler. Burada önemli olan, bizim onları tanımamız ve hilelerini bilmemizdir. Dolayısıyla onların ne yaptığını adım adım takip etmemiz gerekir. İsim hiç önemli değil. Türkiye toprakları içerisinde yaşayan farklı kılıflara bürünmüş binlerce yahudi var ve onların ürünlerini onlara hizmet ederek satan Müslümanlar da var, maalesef. Boykot ederken, yerli malı olan ürünlerin de içinde hangi ürünlerin olduğunu bilmemiz lazım. İçerisinde haram olan bir şey var mı, veya bu firma israile ve yandaşlarına destek oluyor mu, olmuyor mu, bunu çok iyi bilmemiz gerekiyor."
Mahreç: Haber Merkezi