Gaziantep'teki deprem felaketi, birçok aileyi zor durumda bıraktı. Kent merkezinden ayrılarak ailesiyle birlikte güvenli bir bölgeye gitmek zorunda kalan Ö.E, yaşadığı iş yerindeki haksız uygulama ile karşılaştı. İşe çağrıldığı halde evinde hasar tespit çalışmalarının yapılmadığını belirterek süre isteyen Ö.E, bu talebine olumlu yanıt alamadı. Sonuç olarak, işten çıkarıldı ve kıdem tazminatı ödenmedi.
Ancak Ö.E, hukuk mücadelesine başladı ve adalet arayışında kararlılıkla ilerledi. Gaziantep 6. İş Mahkemesi'nde görülen davada, işçinin yaşadığı zorunlu devamsızlığın makul ve mazur görülebilecek bir durum olduğu vurgulandı. Mahkeme, işverenin iş akdini haklı gerekçeyle sona erdirdiğini kanıtlayamadığına hükmederek Ö.E'nin tazminatını ödenmesine karar verdi.
İşçinin avukatı Abdulkadir Akıllar, mahkemenin verdiği kararın hakkaniyetli ve adil olduğunu belirtirken, işe başlama tarihindeki hasar tespiti yapılmadığını ve ulaşım imkanlarının kısıtlı olduğunu vurguladı. Bu durumun işçinin işe gidememesinin makul bir sebep olduğunu gösterdiğini ifade etti.
Sonuç olarak, Ö.E'nin hukuk mücadelesi sayesinde yaklaşık 70 bin lira değerindeki kıdem tazminatını faiziyle birlikte almayı başardığı belirtildi. Bu olay, depremzedelerin yaşadığı zorlukları ve haksızlıkları gündeme getirerek adaletin sağlanmasına önemli bir örnek teşkil etti.