Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Manisa’da iş dünyası temsilcileriyle bir araya gelerek, Türkiye’nin ekonomik durumu ve hedefleri hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Yılmaz, enflasyonla mücadele ederken büyümeyi de sürdürdüklerini, ancak büyümenin kompozisyonunu değiştirdiklerini söyledi. Yılmaz, tüketim ağırlıklı bir büyüme yerine, daha çok yatırım, ihracat ve üretim ağırlıklı bir büyüme yapısı inşa ettiklerini vurguladı.
Yılmaz’ın bu sözleri, Türkiye’nin ekonomik modelinde bir dönüşüm yaşandığının bir göstergesi olarak yorumlanabilir. Türkiye, geçmişte iç talebe dayalı, ithalata bağımlı, cari açık veren, enflasyonist ve istikrarsız bir ekonomik yapıya sahipti. Bu yapı, hem sürdürülebilir değildi, hem de Türkiye’yi dış şoklara karşı savunmasız bırakıyordu. Türkiye, son yıllarda bu yapıyı değiştirmek için önemli adımlar attı. İç tasarruf oranlarını arttırmak, yatırımları ve üretimi teşvik etmek, ihracatı çeşitlendirmek ve katma değerini yükseltmek, enflasyonu düşürmek, cari dengede iyileşme sağlamak, bütçe disiplinini korumak, sermaye girişlerini arttırmak, turizm gelirlerini yükseltmek, istihdamı arttırmak gibi politikalar, Türkiye’nin ekonomik modelini dönüştürmeye yönelik stratejilerdir.
Yılmaz’ın verdiği rakamlar, bu stratejilerin olumlu sonuçlar verdiğini gösteriyor. Türkiye, 2023 yılında yüzde 4,7 büyüyerek, dünya ortalamasının üzerinde bir performans sergiledi. Kişi başına milli gelir 13 bin dolara yaklaştı. Enflasyon, yılın ilk ayında yükselse de, yılın ikinci yarısından itibaren düşüş trendine gireceği öngörülüyor. Cari dengede iyileşme sağlandı. Sermaye hareketlerinde net giriş oldu. İhracat, 256 milyar dolarla tarihi bir seviyeye ulaştı. İstihdamda artış oldu. Merkez Bankası rezervleri güçlendi. Bütçe disiplini korundu.
Bu rakamlar, Türkiye’nin ekonomik olarak güçlendiğini, krizlere karşı daha dirençli hale geldiğini, kalkınma hedeflerine daha yaklaştığını gösteriyor. Ancak bu başarıların devam etmesi için, yapısal reformların hızlandırılması, yatırım ortamının iyileştirilmesi, finansal piyasaların derinleştirilmesi, eğitim ve sağlık sistemlerinin geliştirilmesi, teknolojik dönüşüme uyum sağlanması, sosyal politikaların güçlendirilmesi gibi alanlarda daha fazla çalışma yapılması gerekiyor. Türkiye, ekonomik modelini değiştirerek, daha sürdürülebilir, daha rekabetçi, daha kapsayıcı ve daha refah bir büyüme patikasına girmeyi hedefliyor. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz’ın açıklamaları, bu hedefe ulaşmak için atılan adımların bir yansıması olarak değerlendirilebilir.
