Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde gerçekleştirilen Cumhurbaşkanlığı Kabinesi Toplantısı’nın ardından basın açıklaması yaptı.
7 Ekim’den bu yana Gazze’deki kardeşlerinin maruz bırakıldığı katliamı NATO Liderler Zirvesi'nde gerek oturumlarda, gerekse ikili görüşmelerde gündeme getirdiklerini söyleyen Erdoğan, "israilin durdurulmasının sadece bölgemiz için değil, tüm insanlığın huzuru ve güvenliği için şart olduğunun altını çizdik. Türkiye olarak mevcut İsrail yönetimini ateşkese zorlamak amacıyla tüm imkânları seferber etmiş durumdayız. İki ülke arasındaki ticari işlemlerin durdurulması bunlardan biriydi. Uluslararası Adalet Divanı’nda israil aleyhine açılan soykırım davasına müdahil olma kararımız bir diğeriydi. NATO bünyesinde sahip olduğumuz araçları da bunun için kullanıyoruz. Filistin’de kalıcı barış tesis edilene kadar israille NATO nezdinde iş birliği yapılması yönündeki girişimler onay vermeyeceğiz, bu konudaki kararlı duruşumuzu zirvede açık açık vurguladık. israilin Gazze ve diğer Filistin topraklarındaki katliam, işgal ve soykırım politikası devam ettikçe biz de bu ülkeyle ilgili tutumumuzu değiştirmeyiz." dedi.
Erdoğan, "Burada şunu da söylemek isterim: israil 7 Ekim’den bu yana geçen 285 günde her türlü zulmü, barbarlığı ve vahşeti sergilemesine rağmen Filistin halkının direniş azmini kıramadı. Filistinli kardeşlerimiz tüm Müslümanlara ve insanlığa örnek olacak büyük bir vakarla topraklarını kahramanca savunmaya devam ediyor." diye konuştu.
40 bine yakın şehide ve üzerlerine yağan bombalara karşın tüm dünyaya vatanperverlik dersi veren Filistinli kardeşlerini hürmetle selamladığını ifade eden Erdoğan, "Rabbim Filistin halkının ve Gazzeli mazlumların yardımcısı olsun diyorum. Kandan, gözyaşından ve işgalden beslenen zalimler rahatsız olsalar da biz Filistin’in yanında dimdik duruyoruz ve duracağız. Türkiye olarak bölgemizin sulhu sükûna kavuşması için garantörlük dâhil her türlü rolü üstenmeye hazır olduğumuzu tekrar ifade ediyorum." diye konuştu.
"Küresel sistemde yeni denge arayışları artarak devam ediyor"
Küresel siyasetin bir türlü istikrara kavuşamamasının, küresel ekonomideki sorunların da çözüm yolunu tıkadığını belirten Erdoğan, "Büyüme, istihdam ve enflasyonla ilgili beklentilerdeki kötümser hava hâlen ortadan kalkmadı. Hafta sonu Amerikan eski Başkanı ve Cumhuriyetçilerin Başkan adayı Sayın Trump’a yönelik düzenlenen menfur suikast girişimi dünyadaki mevcut kırılganlıkları bir kez daha gözler önüne sermiştir. Suikast teşebbüsünü bir kez daha lanetliyor, Sayın Trump’ın kendisine, ailesine ve destekçilerine ülkem ve milletim adına geçmiş olsun diyorum. Bölgemizde ve ötesinde neredeyse her sabah gözlerimizi yeni bir krize açıyoruz. Ekonomi, güvenlik, ticaret başta olmak üzere pek çok alanda belirsizlikler artmış durumda. Bunun önünde tam manasıyla özellikle geçilemediğini görüyoruz. Küresel sistemde yeni denge arayışları artarak devam ediyor. Hükümet olarak bu olumsuz iklime rağmen hedeflerimizden kopmuyoruz. Evlatlarımıza bırakacağımız en büyük miras olan Türkiye Yüzyılının inşası için yoğun bir çabanın içindeyiz." ifadelerini kullandı.
“Amacımız, vatandaşlarımızın refahını kalıcı olarak yükseltmektir”
"Sokağa, çarşıya, pazara kulak tıkayan bir hükûmet asla olmadık, bugün de değiliz." diyen Erdoğan, şöyle devam etti:
"Toplumumuzdaki özellikle bazı kesimlerin hayat pahalılığı sebebiyle yaşadığı zorlukların bilincindeyiz. 22 yıllık iktidarlarımız boyunca insanımızı enflasyona ezdirmedik, bundan sonra da aynı hassasiyetle hareket edeceğiz. Amacımız; ekonomimizi, enflasyonu tekrar körükleyecek bir kısır döngüye sokmadan vatandaşlarımızın refahını kalıcı olarak yükseltmektir. Türkiye’ye geçmişte ağır faturalar ödetmiş popülizm batağına düşmemek için büyük itina gösteriyoruz. İstikrar ve reform programımızı kararlı bir şekilde uyguluyoruz. Programın olumlu sonuçlarını peyderpey alıyoruz, alacağız.
Geçen aydan itibaren enflasyonun ateşi düşmeye başladı, inşallah önümüzdeki aylarda bu süreç daha da ivmelenecek. Sene sonunda enflasyonu hedeflediğimiz seviyelere indireceğiz. Fahiş fiyat ve fırsatçılıkla mücadelede kararlı adımlar atıyoruz. Belli başlı sektörlerde aşırı kar hırsı ve açgözlülüğün yol açtığı fiyat balonu yavaş-yavaş sönüyor. Orta Vadeli Programın etkileri görüldükçe ekonomi kurmaylarımıza yönelik yıpratma ve yıldırma kampanyaları da yoğunlaşmaktadır. Ne biz, ne de milletimiz bu saldırılara prim vermeyecektir. Sabır ve kararlılıkla yol haritamızı uygulamaya devam edeceğiz.
Ekonomiye dair birçok düzenlemeyi içeren kanunun teklifimiz bugün Grup Başkanlığımız tarafından Meclis’imizin takdirine sunuldu. Türkiye’nin mali kaynaklarının milletimiz için kullanılmasını sağlayarak 85 milyonun tamamının gelirini, refahını, huzurunu arttırmayı istiyoruz. Rabbim yar ve yardımcımız olsun diyorum."